"İyi ki Türkülerimiz Var",
deriz
de "at izini, it izine" karıştırıp dururuz. Neyi ne için
yaptığımız, neyi ne için kullandığımız belli olmaz pek; genlerle
ilgili olsa gerek. Göcebe kültürlerinde böyledir
zaten...
Belleğimde
bir sürü türkü var, yetmişli, seksenli
yıllarda yeniden düzenlenen. Kalkıp göbek atardı insanlar;
halay çekerdi... "Yükek Yüksek Tepelere Ev
kurmasınlar/ Aşrı Aşrı Memlekete Kız Vermesinler"
türküsü de aklımda kalanlardan. Hayretle izlemiştim;
kalça kıvıranları...
Türkülerimizi
birçok kişi kurtarmak isterken (?) piyasa müziği yapıverdi
o güzelim deyişlerden. Bunların arasında ciddi/ özverili
çalışanları da -tabii ki- yok değildi.
Sonra
iyi ki taverna müziği denen -şey- çıktı da
türkülerin namusu kurtuldu. En azından birkaç yıllığına.
Sanırım şimdilerde üretme kısırı bir sürü
-adına sanatçı denilen (?)- kişiler tarafından "ver
yansın" edilmekte türkülerimiz. Hele hele anonimse; yani bedavaysa kaynak...
Tüm
bunlara karşın türkü aşığı birçok kişinin olması ve
bu kültürümüze "çalma-çırpma" değil,
alın terleriyle katkıda bulunmak isteyen birçok sanatçı(lar)
var. Bu dergimizde, bunlardan biri ile sizleri tanıştırmak istiyoruz:
"Hiçbir şey dindirmez iç sıkıntımı,
memleketimin türküleri kadar..." diyen, Şahin Çokbilir. Yeni hazırladığı ve daha satışa sunulmayan
albümden 2 çalışmasını sizlere sunuyoruz.
Çalışmaları
MP3 olarak, fakat kaliteyi bozmamak için fazla sıkıştırmadan
sunuyoruz. Bilgisayarınıza yapıt inene kadar (kullandığınız aygıt/
İnternet bağlantısı ile ilgili olarak) uzun sürebilir.
İyi dinlemeler!
MP3-1 "Dursun"
MP3- 2 "Bir Gün..."