Ücüncü Baskıya Önsöz

 

“Sanat, tıpkı dünya gibi, başına buyruktur, ve İnsanın dünyayı kavrayışı durmaksızın değişirken dünyanın her zaman aynı kalması gibi, Sanatın da insanların geçici kavramlarından bağımsız kalması gerekir; böylece Sanat özellikle ahlaktan bağımsız kalmalıdır çünkü ahlak, dünya üzerinde ne zaman yeni bir din çıkıp eskisini bir yana itse, sürekli olarak değişir.“

                                                                                Heinrich Heine

 
Üçüncü baskıya önsöz (Buch der Lieder)

Bu oradaki eski masalormanı
Ihlamur çiçeği kokan,
Güzelim ay ışığı altında
Ruhumu büyüleyen…

Orada yürüyordum, nasıl da yürüyordum,
Yükseklerden şakırdıyordu
Bülbül sesleri, bülbüller şarkı söylüyordu,
Sevgiden ve aşk yaralarından…

Bülbül sevgiden ve aşk yaralarından
Şarkılar söylüyordu,
Göz yaşlarından ve gülüşlerden,
Hüzün nidalarından, sevinç hıçkırıklarından
Unutulmuş rüyalar uyandıran…

Orada yürüyordum, nasıl da yürüyordum,
Birden önümdeki boş sahada
Büyük bir saray gördüm,
Yukarıya doğru uzanan…

Kapalıydı pencereler, her yerde
Bir suskunluk ve bir hüzün;
Sanki bu terkedilmiş ıssız duvarlarda
Yalnızca ölüm oturuyordu…

Orada bahçe kapısının önünde
Bir sfenks duruyordu…
Bir hermafrodit korkulardan ve zevkten
Vücuduyla aslan tırnaklı
Başı kadın, göğüslü…

Güzel bir kadın! Beyaz bakışlı,
Vahşi arzulardan bahsediyordu;
Suskun dudakları kımıldıyordu
Ve sessizce beklentimi yanıtlıyordu…

Bülbül öyle tatlı ötüyordu ki,
Ben dayanamadım,
Ve o hoş yüzü öptüğümde
İşim bitmişti benim…

Mermer resim canlıydı,
Yıldızlar ah çekmeye başladı,
Öpücüklerimin kor ateşlerini içiyordu
Susuzluktan çatlamışcasına…

Habire içiyordu, istekliydi,
Zevkle kollarına aldı benim zavallı bedenimi
Aslan tırnaklarıyla parçaladı beni…

Dayanılmaz işkence, tatlı acı,
Acısı da, zevki de kocaman!
Bu arada dudaklarının öpücüğü beni mutlu kılarken,
Tırnakları beni paramparça yaraladı…

Bülbül şarkı söylüyordu: Oh, güzelim sfenks!
Aşkım, acaba neden ölüm acısını
Bağışladığın diğer güzel şeylere katıyorsun?

Ay benim, güzel sfenksim,
Bana çözer misin, bu bilmeceyi
Ben üzerine çok düşündüm,
Belki bin yıl kadar…

Heinrich Heine



  
Çeviri: Nuray Lale