Dünya Şizofreni Derneği

 

06.04.2004 Yılında Şizofreni hasta yakınları gönüllü uzman doktor ve hemşireler tarafından kurulmuştur. Derneğin amacı hasta ve yakınlarının bir araya gelerek bilgi birikimlerini paylaşmaları ve dernekte şizofreni hastalara yönelik çalmalarla hastaların sosyal hayata adaptasyonlarını sağlamak, yetkilileri harekete geçirerek sosyal haklara kavuşmalarında öncülük etmektir.  Ülkemizde şizofreni hastalara hizmet verecek rehabilitasyon merkezlerinin olmaması hasta yakınlarının bu derneği kurmaya mecbur kılmıştır.

 
DERNEK YÖNETİM KURULU 
1-Aysel DOĞAN    Yönetim Kurulu Başkanı
2- Dr. Aylin ÇİFTÇİ  2ci  Başkan
3-Pskiyatrist Dr. D.Adnan ÇOBAN Üye
4- Orman Yük.Müh.  Nadir DOĞAN  Üye
5- Hasta yakını Saliha ELBASAN  Sayman
* Diğer üyeler hasta yakınlarıdır
   
 

* ÜYE SAYISI

300’dür bu sayı her geçen gün artmaktadır. İstanbulda 100 binin üzerinde şizofreni hastası olduğu bilinmekte. Türkiye genelinde 700-800 bin civarında hasta olduğu uzmanlarca söylenmektedir.                       

DERNEK FAALİYETLERİ 

Dernek haftada altı gün sabah 10 da açılıp Akşam 18 de kapanmaktadır.

Uzman gönüllülerce hasta ve yakınlarına terapiler uygulanmakta yine uzman gönüllülerce resim, müzik, elsanatları, bilgisayar kursları, yabancı dil dersi, folklor çalışmaları yapılmaktadır.                                         

Şizofreni hastalardan oluşan folklor ekibimizi Hollanda’da bulunan KLEURRIJKE DANS Vakfı tarafından üç defa davet edilmiştir. Ekibimiz orada sahne alıp Türk halk oyunlarını seyirciler sunmuşlar beğeni ve taktir toplamışlardır. 03.06.2007 tarihinde 12 ülkenin halk danslarının sergilendiği yarışmada “Jüri Özel Ödülü” kazanmışlar, Hollanda basını ve bazı Türk kanalları olaya geniş yer vermişlerdir.

Şizofreni folklor gurubumuzu Almanya’nın Hamm Büyük Belediyesi , Hamm’a iki kez davet etmişlerdir.

Derneğimize devam eden hastalarda iyileşme oranları çok yükselmiş olup bu hastalardan yıllar sonra Üniversite kazananlar olmuştur.

Bunun yanısıra derneğe ve yapılan etkinliklere katılan hastalarda hastane yatışları yok denecek kadar azalmış olup bu doktorları tarafından da teyit edilmiştir. 

 
YURT DIŞINDAKİ  KARDEŞ VAKIFLAR:
Klerrujke Dans Vakfı Hollanda
Stichting Llluminatus Pskiyatri Vakfı Hollanda

 İletişim

İnönü mah. Yazıcı sok. no.7/3
Kayışdağı  Kadıköy / İSTANBUL    

Dünya Şizofreni Derneği Tel: +90 (0) 216 4693111 - Faks:+90 (0) 216 4693110
Dernek Başkanı Aysel Doğan Tel: +90 (0) 5555031668
e-mail: a.dogan34@hotmail.com






DÜNYA ŞİZOFRENİ DERNEĞİ

Şizofreni hastalığı genellikle 15-35 yaşları arasında başlayan, insanın kişiler arası ilişkilerinden ve gerçeklerden uzaklaşarak, kendine özgü bir içe kapanım dünyasında yaşadığı, düşünüş, duyuş ve davranışlarda önemli bozuklukların olduğu ağır bir ruhsal bozukluktur.Sebebi kesin olarak bilinmemekle birlikte kalıtımın, biyokimyasal, ruhsal, toplumsal ve çevresel etmenlerin şizofreninin ortaya çıkmasında rolü olduğu bilinmektedir. Yaklaşık olarak her 100 kişiden 1 kişide görülür.
Şizofreni hastalığı özellikle 15-25 yaşları arasında bireylerde kendini toplumdan geri çekme, iletişim kurmama, okul başarısında düşme ve sürekli yalnız kalmaya eğilim ile ortaya çıkar.

Hastalığın Belirtileri:

Halüsinasyonlar: Başkasının duymadığı sesler duyma, görüntüler görme, yada vücuduna bir şeylerin dokunduğunu hissetmek gibi algı bozuklukları.
Hezeyanlar: Başkalarının paylaşmadığı yada inanmadığı inanç yada fikirler hezeyan olabilir. Mesela; düşünce ve duyguların başkası tarafından kontrol edildiğini düşünmek, sürekli takip ediliyormuş gibi hissetmek, özel güçlere sahip olduğu düşüncesi. Hezeyanı olan biri için, bu inancın doğru olmadığı ve hastalığın bir belirtisi olduğunu kabul etmek çok güçtür.

Düşünce Bozukluğu:

Zihin anlamlandırılamayan bilgilerle dolmuş gibi hissedilir. Düşünceler ve duygularda karmaşıklık vardır. Enerji, istek kaybı ve içe kapanma: Bireyler kendini sürekli yorgun hisseder ve daha önce yapmaktan zevk aldığı şeyleri yapmaktan sıkılırlar.Hastanın
ayrı bir dünyada olduğunu, tam anlayamadığımızı, ilişki kurmakta güçlük çektiğimizi fark ederiz. İnsanlarla buluşmak yada konuşmak –aile ve yakınları ile bile- onlara zor ve korkutucu görünür. Genellikle aileler bunların bir hastalık belirtisi olduğunu kabul etmez ve çocuklarını tembellikle suçlar. Şizofreni tıpkı şeker hastalığı ya da kalp hastalı gibi tıbbi bir durumdur. Bir çeşit beyin hastalığıdır. Bu yüzden mutlaka tıbbi bir tedavi gerektirir. Yakınlarımızda bunlara benzer belirtiler gördüğümüzde mutlaka bir psikiyatristte yönlendirmemiz gerekir.
Birçok insan şizofreni hastasının şiddete daha yatkın olduğunu düşünmektedir. Aslında bu hastaların çoğu saldırgan olmaktan çok çekingen ve ürkektir. Tedavi kişiden kişiye değişir, ancak tedavi planında çoğu kez ilaç tedavisinin yanı sıra psikolojik destek ve günlük yaşama yeniden uyum gibi yöntemlerde yer almaktadır. Bireyler uzun yıllar ilaç tedavisi kullanmak zorundadır. Hastalar kendimi iyi hissediyorum diye ilaç tedavisini
keserlerse hastalığın tekrarlama ihtimali çok yüksektir. Bu yüzden ilaçlar mutlaka doktor kontrolünde olmalıdır.
Şizofreni hastası olan insanların ve ailelerin ayrı ayrı bir araya gelebileceği grup tedavileri, çeşitli davranışçı tedavi yöntemleri, destekleyici yöndeki tedavi yaklaşımları ve ailelere yönelik bilgilendirme toplantıları da en az ilaç tedavisi kadar önemlidir. Biz dernek olarak bu gerçeği farkettiğimiz noktada hasta, hasta yakınları ve uzmanlar bir araya gelerek 2004 yılında Dünya Şizofreni Derneği'ni kurduk. Amacımız şizofreni gibi ağır bir hastalıkla mücadele eden hasta ve yakınlarının bir araya gelerek bilgi birikimlerin paylaşmalarını sağlamaktır. Hasta olan yakınlarımızın da sosyal hayata kazandırmak ve kendi kendine yeterli bir birey olmalarını sağlamaktır. Derneğimizde çalışmalar gönüllülük esasına dayalı olup çok da başarılı çalışmalar yapmaktayız. Haftada altı gün açık olan derneğimizin 300 aşkın üyesi mevcut olup bu sayı her geçen gün artmaktadır. Ülkemizde 700 bini aşkın şizofreni hastası olduğu uzmanlarımızca söylenmektedir. İstanbul'da bu sayı 100 bin civarındadır. Dernek çalışmalarımız, uzman gönüllülerce sürdürülmekte olan hasta ve aile terapileri, resim, müzik, el sanatları,  yabancı dil dersleri,  bilgisayar , folklor gibi çalışmaları da yine uzman gönüllüler sürdürmektedirler.
Şizofreni hastalarından  oluşan müzik ve folklor gruplarımızı 2005 yılında Almanya’nın Hamm Büyük Şehir Belediyesi, Müzik ve folklor grubumuzu Almanya’ya davet etmişlerdir. Ekibimiz Türk halk müziğinden örnekler sunmuşlardır.
Folklor ekibimizi de Hollanda da bulunan bir Türk vakfı 2006 ve 2007 yılında Hollanda’ya davet etmişlerdir. Ekibimiz 3 Haziran 2007 tarihinde yapılan folklor yarışmasına katılıp halk oyunlarımızdan gösteriler sunmuş  olup, gerek Hollanda basınında ve gerekse Türk basınında taktir toplamışlardır. 

MAyseli Doğan'dan H@vuz'a Mektup:

Bir hasta annesi olarak şunu çok iyi anladım ki verilen hiçbir emek boşa gitmiyor. Oğlumun hastalığı nedeniyle çok acı yıllar yaşamıştık ama yeni çıkan ilaçlar ve biz hasta yakınlarının desteği ile dernekte yapılan çalışmalar şizofreni hastaların iyileşmesinde çok büyük katkı sağlamaktadır. Gerek Almanya’da gerekse Hollanda’da edindiğim izlenimler beni çok üzmüştü o ülkelerde yaşayan vatandaşlarımızın  bir çoğunun  evlatları ve yakınlarında şizofreni hastalığı ve ruhsal rahatsızlıklar madde bağımlığı gibi sorunları
vardı. Zaman zaman yurtdışından derneğimiz arayan hasta yakınları da yardımcı olmamızı istiyorlar. Bizde elimizden geldikçe yardımcı olmaya yönlendirmeye alışıyoruz. Zaman zaman da yurt dışından gelen hasta ve yakınlarını derneğimizde misafir ediyoruz dertlerini sıkıntılarını paylaşıp onları hastanelere yönlendirip hastalık konusunda yardımcı olmaya çalışıyoruz. Almanya'dan da bize bu konuda ulaşıp yardım isteyen Türk vatandaşları var. Biz elimizden geldiğince ve imkanlarımız ölçüsünde yardımcı olmaya ve bilgi vermeye çalışıyoruz.Umut ediyorum ki Almanya'da da hasta ve hasta ailelerinin bir araya gelebileceği toplantılar düzenlenir ve biz Türkiye deki hasta yakınları olarak gelir ve hep bereber bu hastalık konusundaki deneyimlerimizi paylaşırız.




Şizofreni Hastalığı Hakkında (Vikipedi Özgür Ansiklopedi)

 
Şizofreni, davranışı, düşünmeyi ve duyguyu çeşitli şekilde etkileyen, sıklıkla kronik, kalıcı bir ruhsal hastalığı gösteren psikiyatrik bir tanıdır. Şizofreni kelimesi, Yunanca ayrık veya bölünmüş anlamına gelen 'şizo' ve akıl anlamına gelen 'frenos' kelimelerinin birleşiminden gelir. 

Temel düşünce yapısının ve akıl işlevlerinin dağılması şizofreninin başlıca işareti olarak düşünülür. 

Şizofreni tarihinde iki önemli isim, Emil Kraepelin ve Eugen Bleuler’dir. Fransız psikiyatrist Benedict Morel, Adölosanda başlayan hastalığın yıkımla sonuçlanmasından dolayı şizofreniye Demans Prekoks adını vermiştir. Karl Kahlbaum katotonik şizofreniyi, Ewold Hecker aşırı garip acayip davranışlarla seyreden organize bozukluğu (hebefrenik) şizofreniyi tanımlamıştır. 

Kraepelin, şizofrenik bozukluğun kognitif sürecini Demans, erken başlangıcını Prekoks olarak vurgulamıştır. Demans prekokslu hastalar uzun dönemde kötüleşen bir süreci vurgulamak için kullanılmıştır. Klinik olarak yaygın halüsinasyon ve hezeyan semptomları hastalığın akut dönem belirtileri olarak tanımlanmıştır. 

Bleuler literatürde ilk kez demans prekoks yerine şizofreni terimini kullanmıştır. Kraepelin'in ileri sürdüğü gibi her hastada yıkımın (detoriorasyonun ) olmadığını; duygu, düşünce ve davranışta yarılmayı (skizis) ortaya atmıştır. Şizofrenide çağrışımlarda (Assosiasyonda) enkoherans, duygulanımda (Affektivitede) küntlük, duygu düşünce ve davranışta ikilemler (Ambivalans), kişinin dış alemden çekilerek kendi iç alemine dönmesi (Autism) 4 A belirtisinin olduğu birincil; hezeyan, halüsinasyonlar ve diğer belirtileri ikincil belirtiler olarak değerlendirmiştir. 

Psikobiyolojinin ve modern psikiyatrinin kurucuları olan Meyer, Sullivan, Longfield ve Schneider şizofreninin ve diğer ruhsal hastalıkların yaşam stresine karşı tepki olarak geliştiğini ileri sürerek “Reaksiyon” terimini kullanmışlardır. İnterpersonel psikoanalitik okulun kurucusu Sullivan, şizofrenide hem bir semptom, hem de bir neden olarak sosyal izolasyon olduğunu vurgulamıştır. Kretschmer şizofreninin daha çok astenik, atletik, displastik tiplerde; bipolar bozukluğun ise daha çok piknik tiplerde görüldüğünü vurgulamıştır. 

G. Longfield, şizofreni ve şizofreniform psikoz ayırımını yapmıştır. Şizofrenide, depersonalizasyon, otizm, duygusal küntlük, sinsi başlangıç, derealizasyon, gerçeği test etme yeteneğinin bozukluğunu vurgulamıştır. Schneider, şizofrenide birincil ve ikincil dereceden semptomları belirtmiştir.                                                

  
  Havuz Duyuru