Ölümünün 20. Yılında Abdülkadir Bulut
8 Ağustos 1985 tarihinde, yaşamının en
verimli döneminde, saçma diyebileceğimiz trajik bir trafik kazasında onu
yitirdiğimizde henüz 42 yaşındaymış. Zamansız ölümünü, yalnız ailesi, halkı ve
yakın dostları için değil, bütün Akdeniz ve Türk edebiyatı için de acı bir
kayıp sayıyor; ölümünün 20. yılında onu, bütün sevenleri, halkı, dost ve
arkadaşları ve sevgili eşiyle birlikte, özlemle anıyoruz.
DİRENİŞ
GÜNLERİNİN ŞİİRLERİ
I
Şu
günlerde güpegündüz
Genç
bir sözcükle beraber
Öpmek
istiyorsun hayatı
Alnının
ortasından
En
güzeli yürüyorsun
Alibeyköy'ün
az ilerisinden
Direniş
günlerine doğru
Gül
oluyor göğsün
Kokluyorsun
II
Senin
bu haklılığına
Bir
yara yeri gibi yüzünde
Taşıdığın
Halep çıbanının
İzi
bile farkında
En
güzeli yürüyorsun
Yanında
umudun inancın
Güzel
günlere bakarak
Çürük
bir kavun gibi
Taşımamak
için alnını
DİRENİŞ
GÜNLERİ ŞİİRLERİ
Silahtarağa'dasın
Bakıyorsun
Kağıthane Köprüsü'ne
Sarmış
tam yüzük yerinden
Haliç'i
kuzeye bakan kolunu
O
yüzden öyle görünüyor
Sarılı
bir parmak gibi
Haliç'in
kuzeye bakan kolu
Saklı
değil yüzün
Alabildiğine
gür ve açık
Az
önünde kurulan halaydan
Patlamak
üzere hep birden
Bir
Refaiye türküsü
Silahtarağa'dasın
Madeni
seslerin çarptığı yerlere
Direniş
sözcüğü yazıyorsun
Bir
tas su sunar gibi
Eski
bir dostuna
DİRENİŞ
GÜNÜ
Senden
şiirler okur oldum
Direniş
günlerini göreli beri
Alibeyköy'de
ve çamur üstünde
Bir
fışkın gibi süyerken umut
Ve
bir muska gibi
Muşambalanırken
Senden
şiirle okur oldum
Belime
hızlıca soktuğum gül
Esmer
bir arkadaşa benzeyeli
Ve
üstündeki el beresine
İyice
inanalı
Senden
şiirler okur oldum
Direniş
günlerini göreli beri
Yürüyeli
beri köklerin ucuna
Bir
kalem kadar akan su
Ve
bir çamur tadında olan
Kelime
|