Şarkıları
dinliyorsun
Kuşları
sonra.
Bir
uyku çoğalmış yatağında
Islaklıklar,
martılar ve o kente ait ne varsa
Dinliyorsun
sessizce
Bir
güneşin ışıksız adımlarını
Bulutlarla
kapışmasını yel değirmeninin
Tahtasız
sandal gıcırdıyor
Kürekler
karışıyor dalgalarına
Bir
rıhtım parçalanıyor
bir yanında insanımsı çiçekler
diğer yanında şairsiz dizeler
öte
yanında kabuğuna çekilmiş
bir
ruhi bey -çiziyor elinde soyut kalemi-
boş
bir kağıtta Edip Cansever
Tanrı
da az çok buna aldanır
Tahtını
kaybetmiş bir kral
gibi
yutkunur ve şöyle
bir
ses işitirim ardımdan:
kalıpsız
bir kuş olup uç
çaresiz
ve döküntü köylere
|