Etinde
ağır metal taşıyan kör balık
gibi
geçiyorum sessizce sularınızdan. Kamaşıyor,
dünyanın kadim
yaralarındaki yırtık. Som
zaman
akıntıları... Fosilleşen
arzular...
Ah bütün
kalplerin atışındaki o dağınıklık
Kuyu, geceyi
kustu. İri yapraklar
altından,
sabaha kadar bahçede yıldız
topladık.
Ellerimiz kanadı. Ve koptu, ruhu
hatıraya
bağlayan aşinâlık. Ay... buruştu
saflığımızdan.
Rüzgârın
iyi huylu arkadaşlığı. Ödünç
tüyler
bulduk ormanda. Kör balık bir imâ,
gibi
geçerken aramızdan, hepimiz birbirimizi
bağışladık.
Hem ne
olabilirdi ki Öteki'nin tenhasında?
sürerken her
dilde aynı kıstırılmışlık.
Ah bütün
kalplerin atışındaki o dağınıklık! ... Ah
bütün
kalplerin atışındaki o dağınıklık!