Kışı eylülde başlayan bir kentin yazı temmuzdur
Bir esinti gibidir akşamla sabah arası
Ondan tozlu geçer ağustos
Gömlek yakalarına bulaşan terden
Bulutlara savrulan saman tozundan
Avurtlarını doldurarak konuşan insanlarının bolluğu da
Ondan, soğuk işlemez yüreklerine
Semaver kokusudur her kıtlama şeker
Bütün bardaklarını toplamışçasına yeryüzünün
Korkusundan yakalar gibi bu çağı
Dağıtmaktan bahtiyar komşuluğunu
İnip de Paslı düzünden, Kağızman çiçekliğine
Kokusu yayılır başka bir güzelliğin
Kelepçelerini çözüp yalnızlığın
Beş vakit yeşile açar ağaçlar
Kars: kendi göğünde mavinin başkentidir
Hangi kar yağarsa, hangi rüzgar eserse essin
Sitemli bir uğultudur
Eritse de bütün karlarını güneş
Almıştır alacağını aklıktan
|