1900 - 2000 Yüzyılın Türk Şiiri

 
                                  


Türk Şiirinin geride kalan yüz yılından söz etmek, yaklaşık seksen yılını Cumhuriyet Dönemi Şiirinin kapladığı Çağdaş Türk Şiirinden söz etmek de­mektir. Genellikle, Yahya Kemal ve Ahmet Haşim ile başlatılan ama oluşum sü­reci 1923'ten daha gerilere, 100 yıllık bir süreye yayılan bir şiirden söz etmek de­mektir. Bu durumda, 1900-1920 ara dönemi, Batı etkisindeki Modem Türk Şiiri­nin kurulurunun bir hazırlık dönemi olarak kabul edilmelidir. Tanzimat'la bir­likte başlayan şiirde içerik-tema-konu (çevresindeki değişim çabaları, bu ara dö­nemde, giderek şiirin dil, söylem ve biçimini de kapsayacak şekilde genişlemiş­tir. Şiirde değişim çabalarını Tanzimat'tan başlatınca da hiçbir değişim öncesiz olarak düşünülemeyeceği için, bizim 1900-2000 sınırlamamızın yalnızca zaman-dizinsel bir anlam taşıdığını daha baştan söylemeliyiz. Aslında, biraz sonra de­ğineceğimiz gibi, her dönemdeki değişim çabalarının nedenleri bir önceki dö­nemdedir. Kenan Akyuz'ün, Batı: Tesirinde Türk Şiiri Antoloji'sini Şinasi (1826-1871) ile başlatmış olması da bir bakıma bunu gösteriyor. 

XX. Yüzyıl Türk Şiiri, başlangıcı Tanzimat'a -Reformasyon da diyebıliriz-dayanan bir toplumsal politikaya koşut bir Batıya dönüş hareketinin izlerini ta­şır. Tanzimat'la birlikte başlayan Batılılaşma çabaları, Birinci Dünya Savası ve hemen ardından gelen Kurtuluş Savaşı'yla birlikte, imparatorluğu yıkılmaktan kurtarıp ayakta tutabilmek gibi bir 'tercih' sorunu olmaktan çıkmış, bir ölüm ka­lım sorununa dönüşmüştür. Çağdaşlığı yakalama girişimlerinin, imparatorluk­tan ulus devletine, ümmet temelinden ulus temeline geçme çabalarının; toplu­mu temelinden değiştirmeye, dönüştürmeye donuk toplumsal-politik böyle bir hareketliliğin edebiyata, şiire yansımaması olanaksızdı. 

Bu nedenle Çağdaş Türk Şiirinin başta gelen özelliği, aynı süre içinde Batı şi­irinde görülmeyen bir hareketlilik, toplumsala yakından bağlı bir değişkenliktir, dersek yanlış bir tanı koymuş olmayız. Türk şiirinin XX. Yüzyıl tarihi, yeniden yapılanmanın zorunlu kıldığı bir değişimler, dönüşümler tarihidir. Böyle olunca da Türk yazınında, Türk şiirinde baştan beri gerçekleştirilmiş olan yenileşme, değişme hareketlerinin gerisinde toplumsal değişimlerin, tarihsel, toplumsal olayların yönlendirici etkilerinin yatıyor olması hiç de şaşırtıcı bir şey değildir. 

'Türk Edebiyatı'nda Cereyanlar" adlı uzun incelemesine "Modem Türk edebiyatı bir medeniyet kriziyle başlar" diyerek giren Ahmet Hamdi Tanpınar, yazının toplumsal olaylarla bu iç içeliğinin bir bakıma yararlı olduğundan söz etmektedir:

".. . bugünkü (1959, M.H.D.) Türk edebiyatında bilhassa şiir, roman ve hikâ­yede, modern dünya edebiyatlarında görülen bütün cereyan ve modalar hemen hemen mevcuttur. Türk edebiyatçıları nesilden nesile artan bir hızla yaşadıkları zamana katılmağa çalışıyorlar. Birkaç nesil evvelinde sadece bir özenti gibi gö­rünen bu devir ile birleşme keyfiyetini bugünkü nesiller için müşterek bit ruh halinin tabii bir neticesi addetmek en doğrusudur. 

Bu mühim vak'anın yanı başında belki daha ehemmiyetli olan ikinci bir vak'a vardır ki, o da bu edebiyatın cemiyetimizin realiteleriyle olan sıkı müna­sebeti, şu veya bu şekilde olsa da Türk insanının ve mes'elerinin etrada dö­nüşüdür. Bu bakımdan Türk Edebiyatı hayatın anahtarını eline geçirmiştir, de­mek hatalı sayılmaz."1

Tanzimat şairlerinin Batı yazım ve şiiriyle ilişkiye girmeleri sonucu şiirde başlayan değişim şiirin biçimine dokunmamış, yalnızca içerikte ve dilde divan şiirinden bir ayrılma, divan şiirine bir karşı çıkış biçiminde gerçekleşmiştir. Agâh Sırrı Levend'in Namık Kemal'in şiirinden söz ederken belirttiği gibi "eski biçimler içinde yeni bir ruhla" yazılan bir şiire yol açılmıştır. Aynı şey Şinasi'nin, Ziya Paşa'nın ve bir sonraki kuşaktan Recaizade Ekrem'in, Abdûlhak Hâmid'in şiirleri için de söylenebilir.2 Divan şiirinden bu ayrılışı en kısa yoldan şöyle dile getirebiliriz belki de: "Şinasi'den sonra gelenler, mazmundan yavaş yavaş kurtuldular. Fakat bunun yerini mânâ aldı. "(Tanpınar, a.g.y., s. 364)

Gerek Tanzimat, Edebiyat-ı Cedide, gerekse Fecr-i Âti şairlerinin Batıyı, özellikle de Fransız dili ve edebiyatını kaynak alan yenileşme çabalarında, Modern Şiirin atardamarı olan Baudelaire, Rimbaud gibi sairlerden değil de ikinci, üçüncü derecede temsilcilerinden etkilenmiş, esinlenmiş olmaları, üze­rinde durulması gereken ilginç bir konudur. Örneğin Tevfik Fikret'in kendisi­ne örnek aldığı şair François Coppée'dir. Ahmet Hâşim'in daha lise sıraların­da elinden düşürmediği, adı sanı bilinmeyen bir antoloji vardır: Van Bever ve Paul Léautaud'nun Antologi des Poétes d'Aujourd'hui. Yahya Kemal bir Jean Moréas hayranıdır. 

Halit Ziya Uşaklıgil, Sanata Dair adlı kitabında Baudelaire, Rimbaud ve Mallarmé'den söz ettiği okuma notlarında, 1940'ların başı gibi ileri bir tarihte bi­le Edebiyat-ı Cedidedicilerin modernizmin ne derece uzağında olduklarının açık kanıtlarını vermektedir.3 

Gerçekte aynı şey Edebiyal-ı Cedidecilerden sonrakiler için de söylenebilir:

"Siiirle birlikte iyi şiiri de Yahya Kemal ve biraz da Hâşim kurmuştur. Mo­dernin, modem durumun şokunu ilk hisseden, içerden yaşayan şairlerdi ikisi de. Yahya Kemal, büyük ustalığına karşın, bu modernliği üstlenerek yeni bir sı­nıra götürmekten kaçındı. (...) Yahya Kemal bu kavşakta 'neo-klasiklik' çıkmazı­na saptı. Hâşim örneği, o noktada başka yolların da olduğunu ama denenmeden kaldığını düşünmemize imkan verir. İlk moderenler, modern durumu üstlenememişler, modernist olamamışlardır."4 

Tanpınar, 'Tanzimattan sonra evvela yeni mekteplerin açılmasıyla öğreti­min Türkçeye dönmesi, sonra da gazeteciliğin başlamasıyla" dildeki değişimin "günün meselesi" haline geldiğini söylemektedir. (Tanpınar, a.g.y.)

Daha çok Fransız ağırlıklı Batı düşüncesi, şiiri, romanı ve öyküsüyle karşı karşıya gelen Osmanlı aydını bu yeni düşünceyi, hayatla sıkı bağları olan bu ye­ni özü, en iyi, belki de tek bildiği yoldan şiirle dile getirme çabasına girmiştir. Tanzimat sair ve yazarlarının en köklü değişiklikleri şiirde yapmalarının asıl ne­deni budur. Öte yandan, gazete yoluyla kendini eskisinden değişik ve çok dana geniş bir okur çevresi karşısında bulan şair, söylediklerinin anlaşılabilmesi için eski ağdalı Osmanlı dilinden yavaş yavaş ayrılması gerektiğini anlamıştır. Ne ki, Şinasi'nin 'safi Türkçe' denemeleriyle başlayan dilde sadeleşme, Tanzimat şairlerinde hece ölçüsüyle yazdıkları birkaç şiirden öteye geçememiş, alıştıkları süslü 'edebî' dil aşılamamıştır. Böyle de olsa, 1900'lerde çok daha bilinçli hale gelecek olan dildeki değişimin kökleri yine de bu "medeniyet krizi"nde yatmaktadır.



Mehmet H. Doğan'ın Hazırladığı 3 ciltlik bu antolojinin birinci cildinde bulunan ve yukarıda bir bölümünü yayımladığımız inceleme yazısını dergimizde dört bölüm olarak yayımlanacaktır.

Bu üç çiltlik antolojinin şiirle uğraşan herkesin kütüphanesinde bulunmasını tavsiye ediyoruz.


 1900 -2000 Yüzyılın Türk Şiiri Antolojisinde yer alan isimler:

 

YÜZYILIN TÜRK ŞİİRİ CİLT I
 
tevfik fikret (1867-1915)
cenap sahabettin (1870-1934)
nigâr hanım (1862-1918)
mehmet akif ersoy (1873-1936)
ahmet haşim (1885-1933)
yahya kemal beyatlı (1884-1958)
mehmet emin yurdakul (1869-1944)
rıza tevfik bölükbaşı (1869-1949)
ziya osman saba (1910-1957)
mustafa seyit sutüven (1908-1969)
fazıl hüsnü dağlarca (1914)
nâzım hikmet (1902-1963)
hasan izzettin dinamo  (1909-1989)
ihsan raif (1877-1926)
orhan seyfi orhon (1890-1972)
halit fahri ozansov (1891-1971)
enis behiç koryürek (1891-1949)
yusuf zıya ortaç (1895-1967)
faruk nafiz çamlıbel (1898-1973)
kemalettin kamu (1901-1948)
ahmet hamdi tanpınar (1901-1962)
ahmet kutsi tecer (1901-1967)
ömer bedrettin uşaklı (1904-1946)
necip fazıl kısakürek (1905-1983)
cevdet kudret (1907-1992)
sabrı esat siyavuşgil (1907-1968)
vasfi mahir kocatürk (1907-1961)
yaşar nabi nayır (1908-1983)
ahmet muhip dıranas (1908-1980)
cahit sıtkı tarancı (1910-1956)
ercümend behzad lav (1903-1984)
orhan veli kanık (1914-1950)
melih cevdet anday (1915)
sait faik (1906-1954)
halim şefik güzelson (1913-1990)
muzaffer tayyip uslu (1922-1946)
asaf HALET çelebi (1907-1958)
rıfat ilgaz (1911-1993)
fethi giray (1918-1970)
nahit ulvi akgün (1918-1996)
salâh birsel (1919-1999)
bedri rahmi eyuboğlu (1913-1975)
halit asım (1918-1941)
ceyhun atuf kansu (1919-1978)
celâl sılay (1914-1974)
M. niyazı akıncıoğlu (1916-1979)
ilhan berk (1918)
suat taşer (1919-1982)
cahit ırgat (1916-1971)
sabahattin kudret aksal (1920-1993)
cahit külebi (1917-1997)
orhon murat arıburnu (1920-1989)
behçet necatigil (1916-1979)
enver gökçe (1920-1981)
ömer faruk toprak (1920-1979)
necati cumalı (1921)
mehmed kemaı (1921-1998)
özdemik asaf (1923-1981)
 
YÜZYILIN TÜRK ŞİİRİ CİLT II
 
arif damar (1925)
attilâ ilhan (1925) 
sabrı altınel (1926-1985)
talip apaydın (1926)
mehmet başaran (1926)
ahmed arif (1927-1991)
metin eloğlu (1927-1985)
ŞÜKRAN KURDAKUL (1927)
can yücel (1927-1999)
cemal slireya (1931-1990)
turgut uyak (1927-1985)
ece ayhan (1931)
edip cansever (1928-1986)
sezai karakoç (1933)
ÖZDEMİR İNCE (1936)
ercüment uçarı (1928-1996)
hilmi yavuz (1936)
gülten akın (1933)
ülkü tamer (1937)
ahmet oktay (1933)
ergin günce (1938-1983)
kemal özer (1935)
hasan hüseyin (1927-1984)
cevat çapan (1933)
İLİ PÜSKÜLLÜOĞLU (1935)
rUşen hakkı (1936)
Onat kutlar (1936-1995)
METİN DEMİRTAŞ (1938)
etin demirtaş (1938)
tURGAY gönenç (1939)
haluk aker (1940) 281
eray canberk (1940)
fikret demirağ (1940)
yeşim salman (1940)
cahit zarifoğlu (1940-1987)
metin altıok (1941-1993)
egemen berköz (1941)
hüseyin atabaş (1942)
ataol behramoğlu (1942)
süreyya berfe (1943)
abdülkadir bulut (1943-1985)
sennur sezer (1943)
güven turan (1943)
refik durbaş (1944)
ali rıza ertan (1944-1979)
özkan mert (1944)
ismet özel (1944)
ahmet ÖZER (1946)
hüseyin peker (1946)
mehmet taner (1946)
ahmet telli (1946)
ahmet ada (1947)
metin güven (1947)
gülseli inal (1947)
zerrin taşpınar (1947)
arkadaş Z. özger (1948-1973)
ismail uyaroğlu (1948)
hulki aktunç (1949)
behçet aysan (1949-1993)
azer yaran (1949)
 
YÜZYILIN TÜRK ŞİİRİ CİLT III
 
sina akyol (1950)
ebubekir eroğlu (1950)
mustafa ırgat (1950-1995)
mehmet mümtaz Tuzcu (1950)
coşkun yerli (1950)
guı/tekin emre (1951)
barış pîrhasajm (1951)
izzet yasar (1951)
erdal alova (1952)
gazanfer eryüksel (1952)
ergin yıldızoğlu (1952)
enis batur (1952)
şavkar altınel (1953)
metin cengiz (1953)
abdülkadir budak (1952)
erol çankaya (1953)
şükrl- erbaş (1953)
haşim çatış (1952-1996)
mehmet müfit (1952)
tarık günersel (1953)
yaşar miraç (1953)
tuğrul tanyol (1953)
ali cengizkan (1954)
veysel çolak (1954)
hüseyin ferhad (1954)
oğuzhan akay (1955)
ahmet güntan {1955}
roni margulies (1955)
MURATHAN MUNGAN (1955)
mehmet ocaktan (1955)
yusuf alper (1956)
hüseyin haydar (1956)
adnan- azar (1956)
sefa katlan (1956)
salih bolat (1956)
lale müldük (1956)
haydar ercülen (1956)
necat çavuş (1957)
muzaffer kale (1957
yunus koray (1957)
turgay fişekçi (1956)
adnan özer (1957)
orhan alkaya (1958)
osman hakan A. (1959)
ergül çetin (1958)
akif kurtuluş (1959)
enver ercan (1958)
ahmet erhan (1958)
metin celâl (1961)
oktay taftalı (1958)
mehmet yaşın (1958)
turgay kantürk (1961)
yılmaz odabaşı (1961)
sunay akın (1962)
hüseyin alemdar (1962)
sami baydar (1962)
V. B. bayrıl (1962)
seyhan erözçelik (1962)
adnan satıcı (1962)
cem uzungüneş (1962)
BİRHAN keskin (1963)
cihan oğuz (1963)
nazmi ağıl (1964)
ali asker barut (1964)
altay öktem (1964)
hakan savlı (1965)
derya çolpan (1967)
halil gökhan (1967)
irfan yıldız (1967)
bejan matur (1968)
levent yılmaz (1969)
didem madak (1970)
kaan ince (1971-1992)
tuna kiremitçi (1973)
zeynep köylü (1978)

 



Kaynak:
YÜZYILIN TÜRK ŞİİRİ 1900-2000
CİLT I - SAYFA 359
Takım No: 975-08-0252-7
ISBN 975-08-0252-5


                                                                                    

  
Mehmet H. Doğan