Hakkı Özkan ve Süheyla Hanım’ın
yolları bir akraba evinde kesişir.
İkinci
görüşmelerinde, Süheyla Hanım’ın Çiftehavuzlar’daki evlerine de giderler. Evin
salonundaki kitaplıkta bulunan kitapları hayranlıkla incelemekten kendisini
alamaz Hakkı Özkan... Süheyla Hanım ve annesiyle uzun uzun edebiyat ve sanat
üzerine söyleşirler.
Sonraki
buluşmada ise Hakkı Özkan’ın
Fatih’te yaşadığı bodrum katına giderler. Hakkı Özkan, o gün için özel
çay takımı bile almıştır. (Süheyla Hanım sağlam kalan birkaç bardağı hâlâ
saklamaktadır.)
Tiyatrolar
için kostümler diken Süheyla Hanım evlenmeyi aklına bile getirmemiştir o güne
kadar.
Hakkı Özkan akrabasına şunları
söyler: “Süheyla Hanım’ı Çiftehavuzlar’da oturduğu evden alıp Fatih’teki
bodruma nasıl götürürüm. Buna cesaret edemem. Bu iş olmaz.” Der.
Akrabasının
cevabı rahatlatır onu: “Süheyla ev bark peşinde değil. Onun için önemli olan kültür
ve kafa olarak anlaşabilmek “ der.
Sonra,
1978’in bir bahar
günü Üsküdar Evlendirme Dairesi’nde evlenirler. Konuklarına
nikâh şekerinin yanında Hakkı
Özkan’ın şiir kitaplarından da armağan ederler.
Hakkı Özkan, Süheyla Hanım’ın
kültüründen ve yaşama bakışlından etkilenmiştir.
Tabii
Süheyla Hanım da…
Kendi imkânlarıyla bastırdığı kitaplarını
Ortaköy’de açtığı bir stantta imzalar okurları için… Birlikte giderler
Ortaköy’e… Akşam’a kadar da birlikte kalırlar Ortaköy’de; yazın sıcağında,
kışın soğuğunda…
“Ortaköy’de
herkes çok severdi onu. Hakkı
Baba, Hakkı
Baba deyip pervane olurlardı etrafında. Özellikle gençler
şiirlerini çok seviyorlardı. Şiirlerinde ağırlıklı olarak ‘sevgi’den söz
ederdi. Çünkü sevgisiz büyümüştü kendisi de… Bazen ben gidemezdim. Akşam
gelişini pencerede beklerdim. Sokağın başına geldiğinde, beni pencerede görünce
gülümser, adımlarını hızlandırırdı.”
9.
evlilik yıldönümlerinde Hakkı
Özkan, Süheyla Hanım’ın hiç aklına gelmeyecek bir sürpriz
yapar
Önce
Sevgi adlı yeni kitabını çok sevdiği eşine ithaf etmiştir: “Süheyla’ya ‘Bana
seni gerek seni’”
“O
an nasıl duygulandım bilemezsiniz. Kanepede
hep yan yana otururduk. Daktilosu da sehpanın üzerinde olurdu, aklına gelenleri
hemen yazar, ilk olarak da bana okurdu. Eleştiri ve önerilerimi de dikkate
alırdı.”
Süheyla
Hanım’ın gözleri bir an yanındaki boşluğa takılıyor. Gözleri doluyor. Sessiz
geçen kısa bir andan sonra, duvardan eşinin kendisi için yazdığı bir şiirin
tablosunu alıyor ve başlıyor yüksek ve titreyen bir sesle okumaya:
“Senin
şiir yazmana
Gerek
yok sevgilim
Sen
varlığınla hayatımı çiçekledin
Sen
şiirin kendisisin
Benim
için
Sen
cennetimsin
Ben
seninim
Sen
benimsin
Yeri
doldurulmaz eşimsin”
Eşinin
kitaplarının yeni baskılarının yapılması çok mutlu eder
Süheyla Hanım’ı: “Çok
duygulandım. Onu yeni nesillere tanıtmak için önemli bir
adım bu… Grevden Sonra
onun için çok önemliydi. Bana ‘Hayatımın bir
özeti’ demişti Grevden Sonra için…
Ortaokulu bitiremeden çalışma hayatına atılmıştı. Bu nedenle
Cağaloğlu onun
üniversitesiydi. Dilerim diğer kitapları da
yayımlanır…”
Süheyla
Hanım’ın bir isteği daha var aslında… Ölüm yıldönümü olan 5 Şubat’ ta Hakkı Özkan’ın mezarı
başında dostlarıyla bir arada olmak ve eşinin şiirlerini okumak...
Şiiri
çok sevdiği için, eşinin Merhaba şiirini de yazdırmış mezar taşına:
“Birgün
güneşe çağrıldığımda
Gökte
yıldız olmaya
Merhaba
diyeceğim
Sonsuzluğa
merhaba”
Söyleşimizin
sonlarına doğru Özkan
çiftinin yakın dostlarından Aysel
Hanım konuşmamızın özetini yapıyordu belki de: “Varı yoğu,
bütün dünyası Hakkı
Bey’di…”
Hakkı Özkan’ın şiir kitapları,
paketlerinde evin bodrum
katında duruyor. Sanmayın ki orada kaderine terkedilmiş. Süheyla Hanım her
fırsatta gidip paket halindeki kitapların tozunu alıyor. O kitaplardan bana da
verdi. Sizde şiiri seviyorsanız, çalın Süheyla Hanım’ın kapsını “Hakkı Özkan’ın şiir
kitaplarından istiyorum” deyin. Çekinmeyin.
Büyük
bir mutlulukla, bastonuna dayanarak inecektir bodruma… Elinde eşinin kitapları,
yüzünde büyük bir tebessümle verecektir kitapları size…
Süheyla
Hanım kapı önünde Hakkı Özkan’ın
Vasiyet’ini de okudu ayaküstü:
“Birgün
uyanıp bakacaksın ki sevgilim
Ben
yokum, yıldızlara uçmuşum
Ağlayıp
sızlama, dövünüp durma
Ölüm
herkesin gelecek başına
Bir
şair nasıl ışığı çoğaltıyorsa
Kavga dövüş ayakta kalıyorsa
Sende
öyle savaş hayatla
Yapayalnız
kalsan da…
Pes
etmek yakışmaz bir şairin karısına
Hele
güneşi zapta kalkanların yoldaşıysa…”
“Kimbilir Ne Yakışır Her Eve Bir Çingene” Hakkı Özkan’ın şiir
kitaplarından birisinin adı…
Kimbilir ne yakışır her eve bir Hakkı Özkan kitabı…
Evrensel Kitap – Aralık 2007
|