İki bin yedi'de öykü / 10 yeni öykü kitabı üstüne genel değerlendirme / Ömer
Lekesiz
İlk öykü kitabı Pabuçlarımın Yazarı'nı 2004'te yayınlayan Merih
Günay, 2007'de ikinci öykü kitabı Martıların Düğünü'nü okurlarıyla
buluşturdu. İlk kitabındaki öyküleriyle “tehlikeli” bir öykücü olduğunu
göstermişti Günay; bir öyküsünde başkasının hayatına mal olan bir olayı ti'ye
alarak, görünendeki görünmeyeni ironik bir dille anlatırken, bir sonraki öyküde
hayatı hayat kılan erişilmesi, duyulması, yaşanması zor hüzünleri bir telkari
ustasının maharetiyle işlemişti. İşte bu ele avuca sığmaz öykücü zekasıyla
okurun kendisini sabit yere konumlandırmasını zorlaştırmış, Yeraltı
edebiyatının araçlarıyla klasik bir öykücülük yaparken nihilizmle teslimiyet
arasındaki anlık gel-gitleriyle ezber bozmuştu. İkinci kitabı Martıların
Düğünü'nde ise beş bölümlü tek bir “hikaye” anlatmış. Evet hikaye anlatmış
ve kitabın kapağında “öykü” yazması bu sonucu değiştirmemiş. Belki yarım bir
roman, tamamlanmamış bir tahkiye demek daha doğru olur. Ama öykü değil. Pabuçlarımın
Yazarı'ndaki nihilizm ve ironik bakış bu kitapta da hakim fakat tahkiye
yoğunluğu bir öykünün taşıyabileceğinden çok, ancak bir romanın taşıyabileceği
nitelikte oluşturulduğu için ilk kitaptakine göre sentaksı da farklılaşmış.
Eşik Cini Öykü Kültürü Dergisi Ocak/Şubat 2008, Sayı: 13