46.
kutlanacak olan Dünya
Tiyatrolar günü kapsamında Frankfurt'ta düzenlenecek olan
etkinliğe ev
sahipligini, TDK Frankfurt Tiyatro Grubu yapacak, etkinlikte
Hamburg'tan
Tiyatro Asmin "Yumuşak Koca" adlı oyundan bir
bölümle, Tiyatro
Frankfurt "Haneler" adlı oyundan bir bölümle ve
Köln'den Tiyatro *Temaşa
kendi hazırladıkları bir oyunla katılım sağlayacaklar. Berlin'den, oyun
yazarı
ve yönetmen Gülen İpek Abalı konuşmacı olarak
katılacak.
Tiyatro gösteriminin
ardından
Solist
Tülin ve Sibel Selen
mini konser sergileyecekler.
Tiyatro
Asmin Hamburg Sanat
Yönetmeni Ferman
Karayiğit *Tiyatro
Temaşa Köln Sanat
Yönetmeni Meral Erçin
2007
yılında Kölnde kurulan
Tiyatro Temaşa 2008 yılına hazırlımakta oldukları Ali Erdoğan'ın
yazdığı Yolumuzu Bulalılım adlı iki perdelik kabare
güldürüsüyle
ilk kez seyirciyle
buluşacak.
27 Mart
Dünya Tiyatro Günü
''27 Mart Dünya
Tiyatro
Günü'', 47'inci kez, ulusal ve uluslararası
bildiriler, ücretsiz oyunlar ve
çeşitli etkinliklerle kutlanıyor.
Uluslararası Tiyatro
Enstitüsü (ITI) tarafından 1961 yılında ilan edilen
"27 Mart Dünya Tiyatro
Günü" pek çok ülkede ulusal ve
uluslararası bildirilerle ücretsiz oyunlar
ve çeşitli etkinliklerle kutlanıyor.
Sahne
sanatlarının dünya çapında bilgi ve uygulama
alışverişini arttırmak,
sanatsal yaratıcılığın ve üretimin gerekliliği konusunda
toplumsal bilinci
uyandırmak ile barış ve dostluğun sağlanmasına katkıda bulunmak
amacıyla
düzenlenen günün Uluslararası Bildirisi,
dünya çapında başarı kazanmış bir
tiyatro oyuncusu, yönetmen veya yazar tarafından kaleme
alınıyor.
Yirmiden
fazla dile çevrilen ve pek çok gazete, televizyon
ve radyo
aracılığıyla dünyanın her köşesine duyurulan
Uluslararası Bildiri tiyatro
oyunlarından önce okunuyor.
Uluslararası
bildiri ilk kez 1962 yılında Jean Cocteau tarafından yazılırken,
Türkiye'de de ilk ulusal bildiri Muhsin Ertuğrul'un kaleminden
çıktı.
Uluslararası Bildiri
Dünya
Tiyatro Günü Uluslararası Bildirisi, bu yıl Kanadalı
oyun yazarı, oyuncu
ve sinema yönetmeni Robert Lepage'nin elinden
çıktı. Bildiride, tiyatronun
kökenine dair birçok hipotez olduğunu belirten
Lepage, şunları kaydetti:
"Ama
benim bulduğum, masal formundan alınmış ve en
düşünce-kışkırtıcı
olanıydı: Bir gece, şafak vakti, bir grup insan taş ocağında ısınmak ve
hikayeler anlatmak için ateşin etrafında toplanmış. Birdenbire
içlerinden birinin aklına bir fikir gelmiş. Ayağa kalkmış ve
kendi
gölgesini kullanarak bir hikaye canlandırmaya başlamış. Taş
ocağının
duvarlarında ateşten gelen ışığı kullanarak gerçeğinden daha
büyük karakterler
yapmış. Şaşkınlıkla
bakan diğerleri her yaptığını anlıyorlarmış.
Güçlü ile zayıfı, can
sıkıcı ile canı sıkılmışı, Tanrı'yı ve
ölümlüyü...
Bugünlerde
şenlik ateşinin yerini projektörün ışığı, taş
ocağındaki duvarın
yerini de tüm mekanizmasıyla birlikte sahne almış durumda.
Tüm bu kurallara ve
geleneğe dikkatlice uyan titiz insanlar olarak, bu hikaye bize
tiyatronun
başlangıcındaki teknolojiyi ve onu bir tehdit aracı olarak değil,
birleştirici
bir unsur olduğunu anlamamız gerektiğini hatırlatıyor."
Tiyatro
sanatının hayatta kalmasının onun kapasitesine, yeni araç ve
dillerle
kendini sürekli yeniden keşfetmesine bağlı olduğunu dile
getiren Lepage,
bildirisinde, "Tiyatro kendi çağının büyük
olaylarına tanıklık etmeyi ne
şekilde sürdürebilir ve insanlar arasındaki anlayışı
ve açıklık ruhunu nasıl
yaygınlaştırabilir? Hoşgörüsüzlük,
dışlanma ve her türlü füzyona ve kaynaşmaya
direnen ırkçılık sorunlarına karşı, kendi pratiklerinde
çözümler önererek nasıl
kendini onurlandırabilir?
Tüm
karmaşıklığıyla birlikte dünyayı anlatmak için
sanatçı, yeni biçimler ve
fikirler ileri sürmek ve bu kalıcı ışık-gölge
oyununda insanlığın siluetini
çekip çıkarma yeteneğine haiz olan izleyiciye
güvenmek zorundadır. Ateşle
oynadığımız, risk aldığımız doğrudur. Ama
aynı zamanda bir şansı da yakalamış oluruz: Yanabiliriz. Ama aynı
zamanda
şaşırtabilir ve aydınlatabiliriz" ifadelerine de yer verdi. Ayrıca, 43
yıldır faaliyet gösteren Uluslararası Çocuk ve
Gençlik Tiyatroları Birliği
(ASSITEJ) de yönetmen Kim Woo Ok'un kaleminden
çıkan bir bildiri yayımladı.
Küreselleşmenin
önemine değinilen bildiride, "Tiyatro hareketini şu anki
durumundan başka bir noktaya taşıyabilmek için,
çocuk ve gençlik tiyatrosuna
ilişkin deneyimlerin dünyanın farklı ulusları ve
bölgeleri arasında daha aktif
bir biçimde değiş tokuş edilmesi gerektiği" belirtildi.