ana sayfa / editorial / içindekiler / iletişim / arşiv / havuz hakkında

 
Türkiye Edebiyatçılar Derneği

   



BASIN AÇIKLAMASI (I)

Suriye'ye Gidiyoruz!

Genel Başkan Gökhan Cengizhan, Onursal Başkan Çetin Öner, Antakya Temsilcisi Yaser Bereketoğlu ve Bereket Kar’dan oluşan Edebiyatçılar Derneği Heyeti, bir dizi görüşmede ve ziyarette bulunmak üzere, 15 - 25 Ağustos/ 2006 tarihleri arasında Suriye’ye gidiyor.
 
Suriye hükümetinin Kültürden sorumlu Başkan Yardımcısı, Kültür ve Enformasyon Bakanları, diğer siyasal yetkili ve sorumluları, basın yayın organları temsilcileri, sendika ve kitle örgütleri ilgilileri, meslek ve yazar örgütleri üyeleri ile görüşmelerde
bulunacak olan heyet, Şam, Lazkiye ve diğer illerdeki, Lübnan ve Filistin mülteci kamplarını ve yurtlarını da ziyaret edecek.
 
Edebiyatçılar Derneği heyeti, yurda dönüşte, geziye değin değerlendirme ve  izlenimlerini,  bir dizi kitlesel toplantıyla kamuoyuna açıklayacak.
 
Ortadoğu’nun tek terörist devleti İsrail’in, Filistin ve Lübnan’a saldırısı, dahası işgali, pek yakında doğabilecek bölgesel, belki de küresel bir savaşın ipuçlarını taşıyor. İsrail saldırganlığıyla gelişecek olan bölgesel bir savaş, kısa sürede, Türkiye dahil, bütün bölge ülkelerini kapsayabilir. Türkiye, dünyanın egemenleri tarafından tasarlanan ve uygulanan böylesi eşitsiz bir savaşta, asla saldırganın cephesinde yer almamalı, güçlüden yana taraf olmamalıdır.
 
ABD emperyalizmi, ileri karakolu İsrail devleti eliyle, bölgemizi, yirminci yüzyılın başlarındaki büyük savaşlar, katliam ve yıkımlar, göç ve sürgünler dünyasına  sürükleme çabası içinde... Oysa, çok iyi biliyoruz ki terör daha büyük bir terörü; şiddet daha ölümcül bir şiddeti; nefret daha büyük bir nefreti doğuracak.
 
ABD, Britanya ve müttefiklerinin güdümünde, İsrail’in başlattığı ve sürdürdüğü savaşın, yalnızca Filistin’de ve Lübnan’da değil, tüm Ortadoğu’da yaratacağı yıkımın boyutlarını ve bunun tüm insanlığa vereceği zararın büyüklüğünü görüyor, insanlığa karşı bu büyük suçu işleyenleri lanetliyoruz.
 
Edebiyatçılar Derneği yöneticileri ve üyeleri olarak, insani ve vicdani bir orumlulukla; öncelikle komşuluk, yakınlık, kardeşlik ne gerektiriyorsa üstlenmeye, üzerimize ne düşüyorsa yüklenmeye hazırız.
 
Suriye gezimizin en yalın anlamı budur!
 

BASIN AÇIKLAMASI (II)

 
Lübnan Yurtsever Direnişinin Zaferi
Savaş Sürüyor!

 
         Kardeş Lübnan'a barbarca ve kanlı saldırıdan sonra, Siyonist yapıyla savaşın sona erdiği, Filistin'in beklenen barışa kavuştuğu, 33 gün süren savaştan Güney Lübnan’ı terk ederek çıkan İsrail ordusunun normal hayata döndüğü, adeta belleğine kazılan yenilginin kendisini etkilemeyeceği, Siyonist yapının askeri ve ekonomik kayıplarının ABD tarafından telafi edilebilecek türden olduğu söyleniyor.

Bu yanılgı sahiplerine diyoruz ki: Siyonist yapıyla savaş henüz bitmedi, çünkü Araplara karşı ilan ettikleri savaş çok açık, Şimon Perez'in belirttiği açıklıkta: çatışma, “sınır” çatışması değil, “var olma” çatışmasıdır. Bu nedenle, bitmiş olan, kahraman Lübnanlı direnişçilerin savaşma sanatında Siyonist yapıya bir ders verdiği savaş aşamasıdır. Bu savaş aşaması, genel Arap-İsrail çatışmasında bir dönüm noktası olacaktır. Çünkü bir kere daha Siyonist proje, yurtsever direnişin Lübnan ve Filistin'de şaha kalkması karşısında gerilemektedir.

Güney Lübnan'daki son savaşta, Siyonist devletin verdiği ağır askeri ve ekonomik kayıplar, Pentagon'daki şeflerinin de bütün tahminlerini aşmıştır... Ve toprak ve hakları gasp edenlerin on yıllarca yaşadıkları huzur, hep yalan huzur kalacaktır.

Bu nedenledir ki, kahraman Lübnanlı direnişçilerin cesaretle giriştikleri son savaşın doğurduğu sonuçlar şöyledir:

1 – Yalnızca meşru direniş, her türlü yasadan ve ahlaktan sıyrılan vahşi Siyonist yapının sivillere, çocuklara, kadınlara, ihtiyarlara karşı barbarlığını ve kan dökmelerini durdurabilir. Ve yalnızca meşru direniş, gasp edilen toprakları geri almanın güvencesi, tarihin ve geleceğin bekçisi olabilir.

2 – Siyonist ordu hakkında üretilen, ''bölgede yenilmesi imkansız'' şeklindeki iddia ve yakıştırmalar altüst olmuştur; çünkü Lübnan yurtsever direnişi, onurla ve haklılıkla savaşmanın üstünlüğü kanıtlamıştır.

3 – Güney Lübnan'daki son olaylar, uluslararası toplumun aciz, çekingen ve güçsüz bir durumda, bütün halkların geleceğini belirleme hakkını elinde bulunduran birkaç büyük egemen ülkeye teslim olduğunu kanıtlamıştır. Birleşmiş Milletler’in 1701 nolu kararının özü, Siyonist yapıyı mutlak yenilgiden kurtarmaktır. Nitekim Siyonist yapı, gerçekte hiç bir zafer elde edemediği halde, bu karar sonucunda, siyasi bir zaferden söz açabilmektedir.

4 – Arap milletinin bütününü ilgilendiren bu ölüm kalım savaşı, ABD’nin havuç ve sopa siyasetiyle titreyen resmi Arap rejimlerinin büyük bir bölümünün güçsüzlüğünü ve acizliğini göstermiştir.

5 – Gene de son olaylar, Lübnan direnişiyle kaynaşan Arap milletinin, hala canlı olduğunu kanıtlamıştır. Bu tavır, resmi Arap rejimleriyle halkları arasındaki korkunç uçurumun büyüklüğünü de vurgulamıştır. Bu durumda, içteki halk cepheleri, saldırgan Siyonist ve emperyalist projelere karşı koyabilmek için güçlendirilmeli ve yeniden ele alınmalıdır. Diğer yandan, milli cepheleri güçlendirmek için Arap ortak savunma antlaşmaları yenilenmelidir.

6 – Dış güçlere ve bu dış güçler arasında, özellikle ABD'ye ümit bağlamak kaybedilecek bir bahistir. Çünkü ABD’nin çıkarları, esasta üvey çocuğunun, İsrail'in çıkarlarıdır. Amerika ve İsrail, hedeflerine muhalif olan herhangi bir yurtsever veya milli eylemi göz önünde bulundurmayarak, kendi çıkarları için Arap bölgesinde işbirlikçileri örgütlemektirler.

7 – Bu son savaş, Arap projesi ile Siyonist proje arasındaki çatışmanın, haklıyla haksız, kurbanla cellat, hayırla hayırsız arasında olduğunu göstermiştir.

8 – Barış savlarının ve seçeneklerinin hepsinin defteri dürülmüştür. İsrail, ABD'nin sağladığı temin etiğiştür.ı değil, zalim güçle, aslında barış istemediğini kanıtlamıştır. Siyonistlerin ufkundaki barış, toprak işgal etmek, insanlık onurunu ayaklar altına almak, ulusal iradeyi ezmek,  yurtsever halk direnişini yok etmek anlamına gelmektedir.

9 – Güney Lübnan'daki yurtsever savunma, ABD'nin İsrail aracılığıyla bölgede yürüttüğü pek çok mandacı projeyi açığa çıkarttı. Bu projelerin özü, Amerikan himayesi altında yeni bir Ortadoğu kurup, Suriye'nin Arap bölgesindeki rolünü bertaraf etme; İran’ı bölgede yalnızlaştırma ve daraltma; işgal altındaki  direniş hareketini (Hamas’ı) boğma; Lübnan direnişini (Hizbullah’ı) tasfiye etme, Lübnan'ı Siyonist projeye ilhak etmektir.

10 - Güney Lübnan’ın savunulması, öncelikle Lübnan'da olmak üzere, bütün Arap dünyasında, birlik ve beraberliğin önemini vurguladı. Lübnan halklarının birliği, Arap ve İslam halklarının dayanışması, cüretli ve cesaretli Lübnan direnişinin gerçek dayanağıydı. Halklar, dürüst ve namuslu direnişi savundu, halkların bu tavrı, direnişin meşruluğunun  gerçek ölçütüydü.

11 – ABD’nin ve İsrail’in, Birleşmiş Milletler’e dayattığı kararlarla adalet asla gerçekleşmeyecektir. Adaleti hep isteyecek ve savunacak olanlar bölge halklarıdır. Bu halkların, ümitsizliği, teslimiyeti ve bölgedeki emperyalist–Siyonist güce boyun eğmeyi reddeden yurtsever iradelerdir.

Bizler, Suriyeli, Filistinli ve Türkiyeli yazarlar; Siyonist yapıyı çıplaklaştırıp, saldırgan ve barbar projelerini açığa çıkartan; bunun yanında, Amerikan hegemonyası için hazırlanan ve bölgede İsrail devleti tarafından uygulanmak üzere olan emperyalist – Siyonist projeleri deşifre eden Lübnan yurtsever direnişine mutlak desteğimizi açıkça ilan ediyoruz.

Siyonist ordunun, güney Lübnan'da yenilgiye uğramasıyla, işgal altındaki Gazze ve Batı Şeria’da, saldırganlığını ve katliamlarını daha da artırabileceğinden, dünya kamuoyunu uyarıyoruz. Bunun için, evrensel hak ve adaletten yana olan bütün uluslararası kurum ve kuruluşlardan, İsrail devletinin Filistin meselesini tasfiye etmeye ve gündemden çıkarmaya yönelik uygulamalarını teşhir etmelerini bekliyoruz.

 

Lübnan ve Filistin'deki yurtsever direnişe selam.
Onur ve ölümsüzlük direniş şehitlerinindir. Tarih: 20 / 08 / 2006Yer: Şam / Suriye

Arap Yazarlar Birliği/  Türkiye  Edebiyatçılar Derneği/

Filistinli Gazeteciler ve Yazarlar Birliği


                                                                                                       
   
 

Gökhan Cengizhan/ Genel Başkan