Dökülen mürekkep
gazetelerinize Kanıdır ülkemin. Ekranlarınızdan
yayılan ışık Parıltısıdır
gözlerindeki Basra’nın çocuklarının. Hıçkıra hıçkıra ağlayan, sürgünün karanlığında, Benim; Yetimim,
öldürdükten sonra siz annemi, babamı: Dicle’yi, Fırat’ı; Dulum, çarmıha
gerdikten sonra siz ruh eşimi: Irak’ı. Senin için ülkem
benim: çarmıha gerilmiş, bölgeler arasında! Ahım olsun size,
savaş ağaları. Beni dinleyin: Hayır diyorum eğlencesine
askerlerin, evimin damında. Hayır diyorum
diktiğiniz dala dikeceğinize de. Hayır diyorum
halkımın kafasına bomba olarak düşen özgürlüğünüze. Hayır diyorum
benden Irak’ın özgürleştirilmesine ya da O’ndan benim. Irak’ım ben. Mektuplardır
otlarım ve biliyorum ne istediğimi. Bırakın beni
kendi başıma, başkaldırıma, yokluğunuza. Geri dönün
okyanus aşırı filmlerinize. Bırakın kalanları
bana Minarelerden,
atalarımın anıtmezarlarından, gömütlerinden
ailemin... Ve için petrol
kupalarından aksırıncaya tıksırıncaya dek.
Soyun kükürtün balını
ve kumunu çölün. Taşıyın
kendinizle müşterilerinize. Taşıyın diktatöre
her parçanızda, kanımla satın aldığınız. Alın, ne
istiyorsanız alın ve defolun gidin, Yalnız bırakın
beni Yakılıp yıkılmış
düşleriyle bacımın, Palmiye yangınlarıyla
Mezopotamya kıyılarında, Kemikleriyle
babamın Ve ikindi çayıyla.
Yalnız bırakınbeni Üzünçlü şarkılarıyla
güneyin, Boğazı kesik dansıyla
kuzeyin Tavuskuşuyla
Yezidiler’in. Yalnız bırakın
beni Sararak yaralarını
toprağımın: Irak’ın. Yalnız... Meryem denli... Yalnızca yalnızlığımla... Ülkem: Bölgeler
arasındaki çarmıh. Bilirim nasıl
canlandırılır dirilişi. Bilir külünden
yeniden doğmayı. Unuttunuz belki,
Anka Kuşu’nun yaratıcısı değil mi kendisi? Sizin için bir
cehennem, savaş ağaları. Beni dinleyin: Korku vermiyorsunuz
uçaklarınızla Bağdat’ın bulutlarına. Asker çıkartmıyorsunuz
bahçemize. Hayır. “Hayır”
diye bağırıyorum benden Irak’ın özgürleştirilmesine ya da O’ndan benim. Irak’ım ben. Köyler
tomurcuklandı sığınağımdan ve biliyorum ne istediğimi. Bırakın beni kendi
başıma, aileme ve unutuşunuza.
* Al Ramli, birçok şiirine de yaptığı gibi, ‘Hayır Diyorum
Benden Irak’ın Özgürleştirilmesine!’ adlı şiirini Arapça yazıp daha sonra İspanyolca’ya
çevirmiştir. Bu şiiri, 30 Mart 2003’te, yani Bağdad’ın düşmesinden 10 gün önce
yazmış; 24 Haziran- 2 Temmuz 2006 arasında Kolombiya, Medellin’de gerçekleştirilen
16. Medellin Uluslararası Şiir Bayramı’nda İspanyolca olarak okuyup büyük coşkuyla
karşılanmıştır. Al Ramli, 1990’da Saddam’ı devirme girişiminde iken yakalanıp
29 yaşında asılmış olan ağabeyi Hasan Mutlak
nedeniyle, Madrid’de sürgünde yaşamaktadır.
Muhsin Al Ramli/ İspanyolca'dan Çeviri:U. Başar Gezgin/ 11. 07. 2006