ana sayfa / editörden / içindekiler / iletişim / arşiv / havuz hakkında

 

Kırmızı Işıkta Bir Kaza Raporu

  

hatırlıyorum da adeta çarpıldığım bir filme
perde aralığından gizlice bakıyormuşçasına
size bakmıştım o gün
 
yaya çizgileriyle oynaşan ayak ucumla
karşıdan karşıya ceylan gibi bir sekişle
üstelik köselem ve ben tam da ateşsiz kalmışken
kırmızısıydı ışığın
sizin ardınızdan gelip dayanan şakağıma
hatırlamaz mıyım!
uzunca bir vakit yutkunamamıştım da  

tahmin edebileceğiniz üzre
yanımda yöremde bir türlü dinmek bilmiyordu vızıltısı
araçların
önce sağ yanımdaydı tozu dumanın
sonra uzunca bir ufukta asılı kaldı buğulu
bakışlarım
neyse ki, bütün şoförleri aşıktı asfaltın
kopuk olsa da telleri sazın
çaresiz gaza basılmıştı bir kere
ehliyetsiz yayaların intihar girişimleri ve
yağmur olmuş bir nehrin izinde
ayaklarım gizlice başlatmış olmalıydı bedenimi
taşa bürümeyi
eğilip usulca baktım
kuma, zamana ve size dair ne varsa avuçlarımda
bir adımla terk ettiğim geçmişin lirik serüveni
ve bir adım ötemde mavi dumanı savrulan yana yakıla sokak semazenleri
ve kırılmış lastiklerin ezdiği
“deli misin be adam” serzenişleri
çatlayan klakson ve tofaş, reno frenleri
kulak memelerimle sevişen muzır küfürler
baskı balata ve lambaların stop
ve de sağ sinyalleri
içimde donmuş olmalıydı nefesimden kalan son kımıltı
ve ne yalan söyleyeyim
eksi bilmem kaçın altındaydı gırtlağımın
antartikası
barikat kurmuştu kesik beyaz çizgiler
benden öteye uzayan
ben yaklaştıkça da gölgemle birlikte kararıp kıvranan
Ve bedenimin talihsizliğinden bir adım bile geçemeyen
ömrümün tam ortasında
hatırlamaz mıyım
hayatımda bir kıza ilk defa bakıyormuşçasına
o çarpık utangaçlığımla
dönüp son bir kez size bakmıştım o gün
öylece ellerimde kan
ve hafızamda kalanınızı ne kadar koruyabildiysem 

hani açmazları vardır ya insanın
dili damağına değmez ya bir an
öylesine sıradan ve
içimde açamayan sevincin olgunlaşamayacak zamansızlığında
küçük bir sigara yanığı gibi geçip gittim eteğinizin dibinden
çocukluğuma çevrilmişti adımlarımın ekseni
işte tam o esnada
yeşil demiştim ki ebelendim
ve tıpkı dağılan bir nar gibi kopuşunu seyrettim
devamını göremeyeceğim filmimin  

bütün şoförler aşk mahmuruymuş meğer
meğer ehliyet esas aşıklara revaymış bu sisli trafikte
hani her tarafı koyu bir sis kaplar
sonrasında genzinizi yakar
ya da hiç hesapta yokken gökten bir yıldız kayar ya
bilmem ki, plakası neydi bana çarpan aracın
sonrasını hatırlamıyorum

ben size önceden çarpılmıştım ya...

   
 

Erkan Doğanay


---- 2005 © Dergi H@vuz

2001 © H@vuz Bilgi Bankası