ana sayfa / editörden / içindekiler / iletişim / arşiv / havuz hakkında

 
Mara Despinova
-Hülya Eryiğit'in yazdığı, 77 sayfa ve 11 bölümden
 oluşan oyunun birinci bölümü-

Seçkin roller:
 
Murat II: Osmanlı Padişahı.
Mara Despinova:Murat’ın eşi, Sırp Prensesi.
Fatih Sultan Mehmet: Murat’ın oğlu.
Vezir Vüzeyra: Murat’ın sadık dostu ve veziri.
Mustafa Baba: Anadolu’dan bir ozan.
Mustafa Çandarlı Paşa: Saraydan bir paşa.
Stina: Haremden bir kadın.
Felsefe Hocası: Akıllı bir pir.
Kral Brankoviç: Mara Despinova’nın babası.
Azizler  : Rüya dervişleri!
Bizans Kralı: Mehmet’in rakibi!
Çin prensi: Çin Prensi!
Zung: Çin’den gelen bir kız!
   
PERDE 1/ Sahne 1

Mara ve Murat'ın  Sarayında
 
Mara
Menekşeler uzun lafın kısasına doyumla kavuşur
Besbelli tutunmak yetişkinlikle savurgan
Kehaneti tutuklasa da kurgumuz dirençli yaşam yokluk ucunda asıntı
Felaket insanoğlu merhametinde gürbüz bir sihir
Közde ağarsa da emekler yaslı yanaklar kıvılcım
Tırmalama kahreden bileğimi, yanıktan ahım var aşk torbanıza
 
Murat
Unutsan da yurdunuzu vergime gireceksiniz
Doğursanız da beşiklerce evladımızı
Soyumuza yatacaksınız
 
Mara
Namus derken iliğiniz gülle bestelenir söylevleriniz
Hüsnü kuruntu demeyin yeter ki kıvançta duyarlı kıskançlığımız
Adil kanatlar peşimdeyken umutlarla yeşeren çöküntüler allem kallem oldu yalınlığınızda
Bir gün elbette biz olacağız efendimiz!
 
Murat
Varım yoğum perişanken yanınızda emeklemek istemem
Müziktir aşık atan diyen sizken mağaraya saklayamam efkârımı
Kadehlerce uyutan bir şarkı söylemek için çağıransınız
Kilitler var dileğimde diyerek kaygılara boğmayın beni
Mahmur gözler yalanla gizlenir!
Sert bir erkek değilim!
 
Mara
Kader dünden münakaşa bilerken gür bir orkana girdik
Erdem hürmetle anayasa dilerken miskin bir demet olduk
Deryalar deve birliğine fasıl eder demeyiniz, habire sılayı nasiplersiniz
Güncel bir tespih eyle dudaklarınıza ki kalp sesleriniz uzaktan gelsin bana
Ben bir prensesim!
 
Murat
Yasaklara soyunup geliniz
Simalara boyun geriniz
Hayallere kazasız belasız derlenirken
Akıllı olunuz biz kaba olmak istemeyeniz.
Misketlere sırmalamadan bedeninizi göğsünüze yatacağım
Alacağım bu gece sizi koynuma bana misafir gelmediniz
 
Mara
Hayal mahpus içinde dansöz oynatır
Dünya hasrete girmeden komet kaynar içimiz
Konakta oturmak bizi telaşsız kılsa da
Boyun eğmeden üslubunuza yarın geleceğim yanınıza
Ben karınca kadar makulüm!
 
Murat
Anayurt dersen benim
Eşdeğer ararsan bedenim
Şımarsanızda elimden geleni biçensiniz
Gelin artık bize beyazları giydirin!
Buyruğumun evcilliğini zihinle aşacağım bugün
Uygun görüneni değil bıkıp usandıranı verenim.
 
Mara
Günah kanat gerdirirken sizde feryat dilersiniz
Sanat sima erdirir bilin ben hükümdar öğütleriyle yeşerdim
Taliplerin kaygısı var sizde, kılığınız aşığı uslandırır
Ava giden hevestir bilin ama Kalypso adasından esen fırtınaya tutsaksınız
Ben cesurken bile hesapla yaşayanım.
Kral babamız bizim safımızdadır bilesiniz.
 
Murat
Yalan olsun feleğinizin takunyası
Kurda dersen sinektir kemerimizin kefesi ağa gireni seçeriz
Fırça sürerseniz gözüme bilin ki yaşam yoktur size
Fermanımın delisi der yanınıza daha uğramam
Zehir olmadan gelin şimdi yanı başıma!
 
Mara
Ağaç üstünde yatan elmacık kemikli asiller
Devran antlar içer karşılıklı
Mirasyedi deme hüsranınıza, öteden beri aslımızla övünürüz
Ben anaya değil erdeme aşığım dediğim gün titretenim
Maskara olamam keskin dillere!
 
Murat
Meğer kaypak yürüyen misallere tekme atanmışız
Aylar kurudu merhem oldu bana diyecek değiliz
Uyuttunsa da bin gün belleğimi vasat bir tarihle uzaklaştırmayın bizi
Girmezseniz yorganımın altına pabuç bile giydirmem babanıza!
Engin gökte aramayın erkeğinizi!
Eşcinsel yaklaşımlara gelemez bu beden!
Hayalperest bir siz birde babanızın emelleridir!
 
Mara
Hanlar gelecek yatağınıza diye korkanım
Uyu der geçersiniz belinize yüzükle yaşlanacağınızı hatırlatacağım
Seher esecek ne çare, İslam’ın öfkesine uğrayacağız
Aşk kuytuluk tanır temenni olursa
Bekleyiniz beni bir gece daha!
Vakit kurtarıcım koruluktan!
 
Murat
Azgın değilim, bilirim ikiliğimizin çaresini
İnce eler sık dokur hele hiç olamam, Allah bullak yapacak kadar iyiyim gelinimi
Kan ter içinde bırakmadan erkekliğimi sadık olun kadınlığınıza
Hükümdar ocağı benim ama tekil kalınca şehvet okurum zaafıma
Korkmayınız benden!
 
Mara
Kula kul demez ki erkek milleti yerli kadın dul olunca, bana olsun merhameti
Sevdaya akıl hiç sormazsınız ki destan gibi inleyeyim aklınıza
Dünden pareleşseniz de korkuyla sarıldım sarayın büyüklüğüne
Adalet var peşinizde eğer bana can kaygısı verirseniz
Kılavuz olursanız bana yarın gelmeye niyetliyim!
 
Murat
Kalkıp gerdek soranım sanmayın rica ederim
Cahil konuşmakta emektar bir aşığım
Sahne ardında perişanım dememe yanmayın ben hatır sormadan gelemem zaten
Vatan hasretine girdiniz sanıyorum ki inanın kötümser bir yaklaşıma sıkıntıyla tanığım
Mağara içine çömeltmedim sizi soylusunuz hâlâ!
 
Mara
Bırakınızda alayım sürmemi gözlerime
Aktım aktım yoruldum diyeyim gözyaşlarımın fakirliğine
Babadan mirastır benim gocunmam halsiz günaha gelemem
Uğrayacağım elbet sizden tıknaz olan destanıma
Nasıl olsa alt edilecek hesaplı bekleyişler!
İnanın bende inceliğinizden şüphe etmek istemiyorum!
 
Murat
Madem cilalı aklınıza öyle girdik öyle kalalım!
Bol keseden bir de gözkapaklarımı seyirlediniz
Yumurta sarı lakin aktır bedeni
Savurgan bir çiftçi olanım yanınızda!
Yarın istersiniz demek sütunlu öfkemi!
 
Mara
Lian kurtlu olunca aklımı çeldi derim
Akış bilge, sahil boyuyla kamçılarken kıyıları dindarlık verimli olur
Vadiler yarini bilene ovalar örerse olgunluktur aslı
Delikanlı değilsiniz bileniz
 
Murat
Besbelli ki bende bildirenim!
Öpecek kadarda yakınız size!
 
Mara
Ben nereye gideceğim şimdi?
 
Murat
Yanıma!
Uygun olanıdır bilesiniz!
 
 Birinci Bölümün Sonu
   
 
                 Hülya Eryiğit

---- 2005 © Dergi H@vuz