Sevgili efendim, Aptal bir kadının mektubudur bu Benden önce başka bir aptal kadın Size hiç yazdı mı acaba? Benim adım... Bakalım neymiş... Rana, ya da Zeynep Veya Hind, belki de Hayfa Taşıdığımız en aptalca şeylerdir Adlarımız efendim
Efendim: Size düşüncelerimi açmaya korkuyorum -Açsaydım- korkarım Yanardı cennet Çünkü doğunuz efendim El koyardı mavi mektuplara Ve hazine sandığındaki düşlere Sindirirdi coşkularını kadınların Bıçak kullanırdı muhtemelen Veya kasap satırı Konuşmak için kadınlarla ve kasap bıçağı...ve tutkular Ve siyah belikler... Evet doğunuz, sevgili efendim, Yaratır doğunun narin tacını Kadınların kafataslarından Yazım yetersizse Eleştirmeyin beni efendim Çünkü ben yazarken, kapının ardında duruyor kılıç Ve odanın dışında rüzgarın uğultusu Ve uluyan köpekler var Efendim! Antar al Absi* duruyor kapımın arkasında!
Keser beni Görse mektubumu Uçurur kafamı Bahsetsem işkencelerden Koparır kellemi İnceliğini görse elbisemin Çünkü senin doğun, sevgili efendim, Kargılarla kuşatmıştır kadını Ve doğun senin, sevgili efendim Erkekleri seçer peygamberliğe Ve gömer kadını çöle
Kızma bana! Sevgili efendim, bu satırlar için Kızma bana! Yüzyıllarca bekletilmiş serzenişleri Kırıp şimdi Çözsem bilincimi Kaçsam Haremlerin kubbesinden Ve başkaldırsam, ölüme... Başkaldırsam mezara, köklerime... Ve büyük mezbahaneye...
Kızma yüce efendim, Açığa vurdum diye duygularımı Çünkü doğulu adamın Ne şiirdir kaygısı, ne de duygular Doğulu adam –affet kabalığımı- Kadını ancak yatakta anlar
Özür dilerim efendim –eğer kabalığımla Sarstıysam krallığını erkeğin Ki büyük edebiyat zaten- Erkeğin edebiyatıdır Ve daima Erkeğin payına düşer aşk Ve seks Erkeğe satılan ilaçtır hep
Dandik bir masaldır bizim ülkelerde Özgürlüğü kadının Çünkü özgürlük yalnızca Erkeğe özgüdür bizde
Efendim Dilediğini söyle bana. Fark etmiyor artık: Sığ...aptal...deli...mankafa. İlgilendirmiyor artık beni.. Çünkü kaygılarını yazan bir kadın Erkeklerin mantığına göre Aptal bir kadındır, hepten.
Zaten başta da söylemedim mi, Aptal bir kadınım diye, ben?
Çeviren: Kadir Deniz- 18haziran, 2005 İstanbul
Nizar Kabbani: NİZAR KABBANİ (Nizar Qabbani) Kimdir?
Varsıl bir Şamlı ailenin çocuğu olarak 1923 yılında doğdu . Şam Üniversitesinde hukuk okudu ve Suriye dışişlerinde çalışmaya başladı. Ülkesini birçok Avrupa ve Asya başkentinde diplomat olarak temsil etti ama yönetimle olan uyuşmazlığı nedeniyle görevinden istifa etti. Kendisi Adonis ile birlikte en büyük çağdaş Arap şairi olarak görülür.
Naturel, sade ve basit kelimelerle kurallardan ve tabulardan uzak daha çok duyguya ve günlük yaşama yönelik şiirler yazmıştır. Hiçbir zaman eleştiriye kulak vermemiştir. Bazı Arap ülkelerde çoğu eserleri yasaklanmıştır.
1967 Arap-İsrail savaşından sonra Arap şiirinde çağ açıcı bir rol oynamıştır. Gerileme Kitabına Dipnotlar şiiri Beyrut''ta Al-Adab dergisinde Ağustos 1967 sayısında yayımlanır yayımlanmaz bütün Arap dünyasında yasaklanmış ve Arap edebiyatının ilk samizdat örneği olarak gizlice elden ele dolaşmaya başlamıştır. Bu şiirin yayımlanışı aynı zamanda Al-Adab Al-Huzarani (Haziran Edebiyatı) akımını da doğurmuştur.
Haziran Hareketinin kurucusu ve önden gelen şairi Kabbani gerek 1955'lerdeki şiirde sadeleşme hareketinde, gerekse 1967'' deki Altı Gün Savaşı'nın ardından patlayarak çığ gibi artan politik şiirde Arap şiirinin yol göstericisi olmuştur.
İlk kitabı Esmerim Anlattı Bana (1942) 19 yaşındayken yayınlamıştı. Bu kitapla kazandığı şöhreti her geçen yıl arttı. Okurları lise talebeler, ev hanımları, profesyonel, akademisyen ve politikacılardan oluşmuştur.
Kabbani 1998 Mayıs ayında İngiltere'de vefat etmiştir ve Suriye'de gömülmüştür.
|