Bu gece
/deli bir kısrak gibi
oynuyorsun içimde
gözlerime takılmış
yemyeşil bir özgürlük denizine
koşuyorsun dolu dizgin
bir fırtınanın ardından
yağmurların yıkadığı bir güneş gibi
doluyorsun içime
/ellerim/
kocaman bir kürek gibi
en büyük incidir
midye kabuğunda
/ellerim/
destanını yazmak isterim
senin/
Ellerim
/elmayı
arpayı
inciri
üzümü/
ve her akşam
gün batımlarına doğru
dumanlarını kederlerimi yüklediğim
/tütünü/
üreten ellerim/.
Ellerim
/körüğü çekip eriten demiri
şekillendiren örslerde tüm üretimi
uzanır milyonlarca yapraklarında ağacın
ipek bir halı gibi
ören barışın güvercin kanatlarını
ve bunca savaşın kahramanı ellerim
yazmak isterim destanını senin./
Bu gece
/bir isyan bayrağı gibi
tutuşuyorsun içimde
yüzyıllar öncesini avuçlayan ellerim
bu gece
beynimin içinde hora tepen
körüklerdeki demir gibi
güneş yapraklarımda
morarıyor gitgide/
Zaman Çiçeği, 2000, İzmir, s.21
|