ana sayfa/ editoriyal/  içindekiler/  h@vuz'dakiler/ iletişim-erişim/ yapıt gönderme yerleği/  ilkelerimiz/ arşiv

 
Sunulanın Tanıklığı
yükselir tarihin öğrettiğiyle kubbede, gecede tek başımıza
yürüyeceğiz, önümüzde
bekçi söyleyerek: biz yürümeye gereksinim duyarız, önümüzde bize
gülücükler
dağıtmak için tanrıya deriz: ey rab gül, bizi mutlu kıl şimdi ihtiyacımız
var kanımızla

tavaf ederken, bizler şimdi yalnızlığımızı sona dikmeye gereksinim

duyarız, helâl edilen,

yemişlerden yeriz, cenneti beyaz çizeriz hiçbir zaman girmeyeceğimiz

yalnız bize

yayılan ve açılan bu gecede.

yükselir ve ilk günlerimizden düşlerimizi çalarız, derisini suyla

doldururuz, hatta

biz dolana dek, gece onunla yıkanırız, gerdeğe girer gibi, önümüzde

bekçi söyleyerek:

biz ayrılıklarla titrer olduk, önümüzde yolumuz olması için tanrıya

deriz: sonsuz

boşluğunda kapı ardında iki küçük kandille ey bize öğretmen olan,

ey öğretmenimizin

kulağında karşılık bulmayan çığlığımız, kapının bir kanadını açarız

insanlara, ama sana,

rica ediyoruz ey öğretmenimiz, yüksek yatağının üstünde uyumakla

yetiniriz kapanarak,

toplanan şeyi veririz konuk gibi gelip geçene veririz, veya çocukların

gizi üstünde uyku

için yeteri kadar zaman veririz.

 

                   yükselir seni davet eden sözcükler

                   adımlarımızla, ve ruhunda olan göbekle

                   bırakırız bizimle yayılman için oysa zamanın geldiğinde

                   yollara ekeriz.

           
                                
Abd el-Moniem Ramadan (Mısır)