Toptaş'a
Alman Övgüsü
Hasan
Ali
Toptaş'ın 'Gölgesizler' kitabı Almancada *Bosch Vakfı'nın
desteğiyle yayımlandı.
“Gölgesizler”
adlı
romanı Almancaya çevrilen yazar Hasan Ali Toptaş,
Frankfurter Allgemeine
gazetesinde çıkan övgü dolu bir makalede
Doğu'nun Kafka'sı olarak
nitelendirildi.
PARİS - Almanya'nın
prestijli gazetesi Frankfurter Allgemeine Zeitung'da Stefan Weidner
imzasıyla
29 Kasım'da yayımlanan makale, Hasan Ali Toptaş'tan
övgü dolu sözlerle
bahsediyor. Toptaş'ın, Unionsverlag tarafından Türk Kitaplığı
seçkisiyle
Almancaya çevrilen eseri 'Gölgesizler'in haber
başlığı, 'Bizim Franz'ın [Kafka] adı Hasan', altbaşlığı
ise 'Türk Mucizesi: Hasan Ali Toptaş'tan Bir
Şiir-Roman'.
Yazısının girişinde
Orhan Pamuk'un Alman yayımcısı Michael Krüger'in
sözlerine yer veren Weidner,
umut verici çağdaş Türk edebiyatına yayınevlerinin
dikkatlerini yöneltmesi
için, Pamuk'un Nobel Edebiyat
Ödülü'nün bir işaret olduğunu
hatırlattı.
Toptaş'ın, yeni Türk
edebiyatının geç keşfedilmiş önemli isimlerinden
olduğu vurgulanan makalede,
1994'e kadar tanınmayan yazarın adının bugün Orhan Pamuk'un
hemen yanında
anıldığı belirtildi. Weidner, 'Gölgesizler'le ilgili "İster
özel olarak
Türkiye ile, isterse genel olarak Doğu ile ilgilensin, her has
okura hitap eden
ve kökenini inkâr etmeden dünya
edebiyatında yerini alan şiirsel bir
başyapıt" yorumunda bulundu.
Yazısında
"Toptaş'ın okuru içine çektiği dünya ne
kadar dengesiz görünürse
görünsün,
aslında çok iyi
düşünülmüş, kendi iç
mantığı olan, gerçekliğin en inandırıcı
zeminine oturtulmuş bir dünyadır. Modern Doğu edebiyatının en
karakteristik
zıtlığı, kent ve taşra, sağduyu ve batıl inanç, modern,
merkezi devlet gücü ve
kırsal geleneksellik işlenmektedir" ifadelerine yer veren Weidner,
övgü
dolu yorumlarına şöyle devam etti. "Romanın mükemmel
dış olay örgüsü,
okurun esere duyduğu hayranlığın çok sınırlı bir
bölümünü oluşturuyor. Yapıtın
asıl heyecan verici kısmı, birbirinin içine
geçen, belirsizleşen zaman ve
mekân. Silinen zaman ve mêkan, roman kahramanlarına
dış dünyayla pek bağlantısı
olmayan, sadece ruhsal gerçeklikle örtüşen
bilinçaltının kapılarını açıyor.
İşte bu içe doğru kayma, kitabın muhteşem şiirselliğinin
kaynağı; dünyanın
gerçek anlamda yeniden sihirlenmesi."
Hasan Ali Toptaş'ı
"İslam mistiğinin edebi kazanımlarla zenginleştirilmiş doğulu
Kafka'sı" olarak tanımlayan Weidner, Michael Krüger'in haklı
olduğunu
vurgulayarak, "Pamuk'tan sonra dünya edebiyatına bir
genç yazarı daha
dahil etmemiz gerekiyor. Eğer Türk Kitaplığı'na sahip
olmasaydık, sadece Hasan
Ali Toptaş için bile Türkçe
öğrenmeye değerdi" sözleriyle yazısını
noktalıyor.
'Gölgesizler'le ilgili Spiegel online, Kommune Forum
für Politik Ökonomie
Kultur, Schweizer Bibliotheksdienst dergi ve İnternet sitelerinde de
övgü dolu
yorumlar çıktı.
YEŞİM
VESPER
Türkische
Literatur der Gegenwart 'Die Schattenlosen'
Mit der
"Türkischen Bibliothek" ist dem
Unionsverlag eine Editionsreihe gelungen, welche die türkische
Literatur so
präsentiert, dass man das Gefühl hat, sich auf eine
lustvolle Entdeckungsreise
ins unvertraut Vertraute literarischer Verfahren zu begeben und dabei
eine
fremde Kultur kennen zu lernen.
Der Roman „Die
Schattenlosen“ von Hasan Ali Toptas, der wahrscheinlich
interessantesten
literatischen Entdeckung seit Orhand Pamuk.
Toptas,
geboren 1958 im Südwesten der Türkei, arbeitete ab
1981 als Gerichtsvollzieher und später als Beamter in
Finanzämtern. Er ist ein
Erzähltalent mit einer engen Beziehung zur türkischen
Sprache, der er in seiner
klaren Prosa poetische Qualitäten abgewinnt. Bisher hat er
drei Sammelbände und
vier Romane veröffentlicht. 2006 erhielt er in der
Türkei den
Orhan-Kemal-Preis.
Ein
Signal an die Verlage, sich
endlich der vielversprechenden türkischen Literatur der
Gegenwart anzunehmen.
Ein Lehrling verschwindet aus dem
Frisörsalon eines kleinen anatolischen Dorfes. Auch das
schöne Mädchen Güvercin
ist verschollen - hat der Dorftrottel sie entführt? Das
spurlose Verschwinden
greift um sich wie eine Epidemie. Der Bürgermeister, noch
siegestrunken nach
seiner Wiederwahl, weiß sich nicht mehr zu helfen. Ein
Albtraum legt sich über
das Dorf. Oder ist dieses Verwirrspiel nur die Erfindung eines in
Geschichten
vernarrten Kunden, der im Spiegel des Frisörsalons seine
Fantasie spielen
lässt?
Literaturangaben:
TOPTAS, HASAN
ALI: Die Schattenlosen. Roman. Aus dem Türkischen
übersetzt von Gerhard Meier.
Unionsverlag, Zürich 2006. 247 S., 19,90 €.
*“Türkiye
Kitaplığı“ Robert Bosch Vakfı İnisyatifi"
Gölgesizler
Hasan Ali Toptaş
Hasan Ali
Toptaş’a 1994’te Yunus Nadi Roman
Ödülü’nü kazandıran
kitabı “Gölgesizler” Almancaya
çevrilerek yayımlandı. İsviçreli yayınevi
Unionsverlag’ın “Die Schattenlosen”
adıyla yayımladığı kitap, kaybolmak ile var
olmak arasındaki ilişkiyi sorguluyor.
Kayboluşların
romanıdır bu. Bir köyde durup dururken kaybolan insanların
romanıdır. Bir görünüp bir kaybolanların.
Oyunların…
Hayat
da bir oyun değil midir zaten? İnsanoğlu da bir
görünüp bir kaybolmaz mı
bu dünyada? Bir boşluğu doldurur, kim biçtiyse o
yeri, o kadarını doldurur
işte...
Gölgesizler,
Hasan Ali Toptaş’ın 1994 yılında Yunus Nadi Roman
Ödülü’nü
kazandığı kitabı. Cıngıllı Nuri’nin ‚ruhum
daralıyor diyerek çekip gitmesiyle
başlıyor. Nuri köyün berberidir, ardında kalan
karısı, üç çocuğu ve
köyün
muhtarı yıllarca arar onu. Ve o kayboluşun gizi
çözülemez asla. Roman bu
kayboluşla başlayıp,başka kaybolmalarla sürüp
gidecektir. Güvercin, yok
olacaktır sonra. Gelinlik çağda bir genç kızdır
o. Yeni berberin çırağı, tıraş
bıçağı almak için çıkacaktır
dükkandan ve dönmeyecektir. Kaybolmak ile var
olmak arasındaki ilişkidir sorgulanan... Her kayboluş bir var oluş
ispatı, her
varoluş bir kaybolma ihtimalidir belki de. Hasan Ali Toptaş,
gerçeküstücülüğe
yakın duran olağanüstü anlatımı, zengin dili ve
şaşırtıcı olduğu kadar
zorlayıcı kurgusuyla müthiş bir edebiyat eserine imza atıyor.
Çok güçlü bir
roman olan Gölgesizler de toplum ve birey üzerine
düşünmeye çağırıyor.
|