Kararsızlığın K, A, R’si…

 
Sınırlarda dilenirler, dilenirler,
Kararsız insanların ruhları, allak bullak.
Hangi ülke yurttaşıdırlar?
Değillerdir.
Sınırların pasaportları vardır onlarda yalnızca.

Atomaltı parçacık gibilerdir anlaşılmaz konumlarıyla,
Nerededirler bilinmez ama nedir; hepsi sınırda,
sınırda…
‘Sınırda kişilik sendromu’ bile denmiş onları anlatmak için,
Sınırlı sayıdadır yine de varlıkları…

Sınır… İşte onları çeker bu sulak ülke!
Sınır… İşte çeker onları devriye araçları, tel
örgüler…
Uğraşmayın boşunadır onları ülkeye çağırmak,
Sınırda dilenmekten öylesine mutlulardır…

Bir kedi gibi hem fanus içinde hem de dışında olmaktır
yaşamaktan anladıkları,
Bir yarasa gibi hem memeli hem kuş olmaktan memnun,
Ama işte hoşnut olmaz bundan, doğanın dayattıkları,
Çürütürler tutundukları, tutunacakları son dalı da,
kararsız varlıklarıyla…

Hele bir de aşk kaçakçısı olanları vardır,
“O ülke de bu ülke de benim” diyenler vardır,
Kararsızlık zor, kararsızlığı gelecek bellemek zor,
Kararsızlardan kararlılık dilemek belki daha zor…

Karargahları da yoktur böylelerinin,
Bir dışar’da bir içer’de alırlar kararlarını,
“Son kararın” diye soranlara,
Ya zorlanırlar yanıt vermekte,
Ya da “ne ilk ne son” derler.

Orta karar bir kahve bile isteyemezler,
Göz kararı onlar için geçersiz,
Kahveleri hep soğuk içerler bundan,
Ya da hiç içemezler, bilmeksizin, bir karar olduğunu,
içmemenin de…

Ama şimdi anlıyorum onları,
Çözümsüzlüğü çözüm sayanlar gibi onlar da,
Karar vermişler kararsızlığa,
Kararsız değiller sonuçta, kararsızlıkta…

Yine de salınır, salınır ruhları,
Sınır boylarında dilenir, dilenir,
“Elini tutayım, çekeyim” dersiniz,
Görüntü bir anda kaybolur.

Kararsız kaldılar bu şiiri okuyup okumamakta,
Karar vermeyle karar almanın aynı şey olduğunu
düşündürüyor bu durum,
Ah kararsızlar sizin yüzünüzden,
Her gün her gün kahrolmamı geçtim,
Sizin yüzünüzden değil mi sınırda kişilikler,
Sizin yüzünden demokrasi,
Bir görünen bir kaybolan demokrasi –vay, demek ki bu
da bir fanus kedisi-
Temsil edemiyor çoğunluğu…

Benim yaptığım da iş, size soruyorum,
Hayatımı nasıl kuracağımı,
Girdapsınız girdapta olduğunuz denli,
Sınırda dolaşır oldum ben de sizinle,
Çekiyorum içeriye, elimi tutanı…
Bir karar dileniyorum her saniye,
Kendinde olmayanı dilenmeli insan…

Ulaş Başar Gezgin/ 21.01.2007

  Ulaş Başar Gezgin

® 2001 H@vuz Yayınları   © H@vuz Bilgi Bankası                           © Şubat  2007  ISSN 1864-0524