Ardımdan "Merhume bizi az
oynatmadı" desinler yeter!
Bremen’de yaşayan Gülbahar Kültür Almanya’nın hatırı sayılır
DJ’lerinden. Derleme albümleri Türkiye’de de yayımlanan Kültür, "Starlık önemli
değil. Ardımdan ‘Merhumeyi nasıl bilirdiniz?" diye sorduklarında "Toprağı bol
olsun, az oynatmadı bizi" desinler yeter’ diyor.
Bremen’de
yaşayan Gülbahar Kültür Almanya’nın tanınmış DJ’lerinden. Derleme albümleri de
ünlü: Örneğin Oriental Garden ve farklı ülkelerin müziklerini tanıma
imkanı veren Made In... serileri. Made In Turkey serisi
Türkiye’deki müzisyenlerin yurtdışında tanınmasında etkili oldu. Açık Radyo’da
yaptığı programlar, İstanbul’da pikabın başına geçtiği geceler ve albümleri ile
Türkiye’de de tanınıyor. Hindistan’dan derlediği Made in India adlı
albümü çıkan Kültür’le konuştuk.
Müzik hayatınıza nasıl girdi?
Belli bir yaşa kadar dinleyici olarak da olsa, müzik hep
hayatımaydı. 90’ların başında DJ’lik yapmaya başladım. Bu bana 1999’da merkezi
Köln’de olan Funkhaus Europa adlı radyoda müzik programı yapımcılığı ve
sunuculuğu getirdi. Radyo da Clubstar/Lola’s World Records’da albüm
derleyiciliğini. Yaklaşık on yıldır müzik işinde profesyonel olarak çalışıyorum.
STARLIK İŞİN IVIR ZIVIRI
Derleme yaparken önceliğiniz
nedir?
Örneğin dünyanın birçok ülkesinde ilgi gören
Oriental Garden serisinde Doğu ezgilerinin ön planda olduğu bir albüm
derlemek hedefim. Önemli olan müzikal bütünlük. Made In ..... başlıklı
projede ise ülkeler ön planda. En iyi örnek Made In Turkey serisi. Bu
isimle Türkiye’nin müzikal coğrafyasını dünyaya tanıtmak. Stil sınırı yok, Sanat
Müziği’nden rock’a kadar geniş bir yelpaze sunmak amaç. Bu Türkiye’deki etnik
grupların müziğini de içeriyor. Yani bir ülkenin gerçeğini müzikal anlamda
elimden geldiğince yansıtmak. Hangi seri olursa olsun ortak nokta kalite. Yarın
adını duymayacağınız isimlere, anımsamayacağınız parçalara yer
vermemek.
DJ’ler yeni rock starlar deniyor.
Evet, artık DJ’lik yapan kızlara kötü yola düşmüş gözüyle
bakılmıyor. (gülüyor) Şaka bir yana her devir starlarını yaratıyor. Ama bence
bunlar işin ıvır zıvır yanı. Bir gün ‘merhumeyi nasıl bilirdiniz’ diye
sorarlarsa ‘Vallah, az oynatmadı bizi, toprağı bol olsun’ desinler yeter.
(gülüyor)
Sizce müzikte yeni eğilimler neler?
Son dönemlerde dikkatimi çeken eğilimlerden biri, geriye dönüş.
Eski parçaların yeni uyarlamaları. Bilmiyorum, acaba yaratıcılıkta zorlanıyor mu
müzisyenler yoksa köklere dönüş mü diye mi tanımlamak lazım bunu. Etnik tatlar
taşıyan parçaların gittikçe daha çok ilgi göreceğini düşünüyorum. Bir de insanı
rahatlatacak, dinlenmeye yönelik lounge tipi ezgilerin.
TELİFTE ZORLUK
ÇIKMASA
Oradan bakınca Türkiye’deki müzik ortamı nasıl
görünüyor?
Türkiye’deki müzik
ortamı son yıllarda benim için gittikçe daha ilgi
çekici olmaya başladı. Her daim yakınan yapımcıları, plak
şirketlerini, müzik marketlerini bir kenara bırakırsak ortam
kulakardı edilecek gibi değil. Yeni sesler, yeni tınılar,
özellikle world music, global beats diye tanımlanan çizgide
üretenlerin sayısı gittikçe artıyor. Electronic, new age,
lounge, dünyada herkesin kulağına hoş gelebilecek müzikler
yapılıyor. Kısacası, projelerim için Türkiye’den epey
‘malzeme’ çıkar. (gülüyor) Şu anda
Şubat’ta çıkarmayı düşündüğümüz Made in Turkey Vol. 4 için çalışıyoruz. Söyleyin
Türkiye’deki plak şirketlerine, parçaları kullanma izni verirken fazla
kasmasınlar. (gülüyor)
Avare Mu’dan ibaret değil
Hint müziği Avrupa’da bayağı popüler. Bunun en
önemli nedeni Bollywood filmleri. Oysa birkaç yıl önce
Alman televizyonlarında bu filmleri görmek neredeyse imkansızdı.
Özellikle Bhangra adı verilen Punjab halk ezgileri şu aralar
satışa sunuldu. İlgi şaşırtıcı. Bu gelişmede beni rahatsız eden
insanların bu filmlerde duyduklarını Hint müziği olarak
algılaması. Koca Hindistan’ın günümüz müzik
kültürünü birkaç Bollywood hitine ve
Bhangra’cılara indirgemek büyük haksızlık. Hindistan
müziği, bu ülkede yaşayan değişik halklar kadar renkli. Kolay
bir iş olmasa da, Made In India serimizle iflah
olmaz bir klişe haline gelmiş bu imajı düzeltmeye çalıştım. Bu yüzden çift
CD’lik bu derlemede pop, ragga, reggae, twist, rock, funk, dub, electro, hiphop,
r’n«b, indo-jazz-fusion, drum & bass, Asian underground ve hatta Latin
müziği bulacaksınız.
Guns & Roses serinletecek
Guns & Roses’ın 1994 yılında kaydetmeye
başladığı Chinese Democracy adlı son albümü 23 Kasım’da piyasaya
çıkıyor. 2007 yılında bu albümün adını taşıyan bir de turneye çıkan grup
Türkiye’ye de uğramıştı. 1994’te, albümü kaydetmeye başladıkları kadrodan sadece
Axl Rose kaldı grupta, diğerlerinin onun despotluğuna dayanamayarak ayrıldıkları
da söylentiler arasında. Bir yılan hikayesine dönen ve bir türlü tamamlanamayan
kayıtlar geçtiğimiz günlerde internete düşmüş ve kayıtları kullanan blogger
gözaltına alınmıştı. Öte yandan geçen mart ayında, ABD’nin ünlü meşrubat markası
Dr Pepper eğer, bu albüm 2008 yılında çıkarsa, gruptan ayrılmış olan Buckethead
ve Slash dışında ABD’de yaşayan herkese bedava birer kutu Dr Pepper vereceğini
açıklamıştı. Firma Chinese Democracy’nin piyasaya çıkacağının
açıklanması üzerine sözünü tutacağını ilan etti.
ALBÜM
Ben White, Jack White...
MAJESTELERİNİN
hizmetindeki James Bond’un maceraları artık eskisi kadar bile ilginç ve
inandırıcı değil. Diziyi sinema sanatı açısından ciddiye almak da mümkün değil
ama yarattığı kültle özellikle modayı etkilediğine şüphe yok. Son Bond filmi
Quantum of Solace’ıeleştirmenler öncekiler kadar bile
beğenmedi. Öte yandan bu film için kaydedilen Another Way To Die adlı
şarkının ilgi göreceği kesin. İlk Bond düeti olan parçada Alicia Keys ile Jack
White’ın imzası var. Jack White, adını eşi Meg White’la ikisinden ibaret olan,
sade ve alternatif tavrıyla tanınan The White Stripes grubuyla duyurmuştu;
Bond’a uyar mı acaba? Diğer parçalarda ise birçok Bond filminin ve Little
Britian dizisinin müziklerini yapan David Arnold’un imzası var.