sisler
içinden, yukarılardan, çok
yukarılardan yapraklar
uzletteki bir sûfi kadar sinik
yüzlü ve halsiz, rüzgâr
estikçe
yalnızlık ince bir
zımparanın sürtünüşü yaşamın
üstünde acele acele
yürüyen başları önde insanlar kent rengi bir
sabah, hayret tanıdık değil
ilk kez öteki
sabahlar gibi alışılmış değil, renk
kümeleri yer
değiştirirken, buğusarı, sigara dumanı
ve çay sonbahar,
harfleri korendondan kırmızı
kaşkollü şiirim cam kenarında
seyr, hep seyr, yine seyr,
yine seyr kış
rüzgârına boynunu uzatan esrik
yaprakları ellerindeki
ışıklarla dallarına dikmeye çalışan
kaçak iyi melekler metafizik,
donuk bir evren acının olmadığı değişimdir
acıları getiren, yok olmayı da sevginin
yitirmek yoksa ne değeri olabilir iyilikler
yapılmalı ve anlaşılmamalı
aslında bir parkım var
düşte tüm ağaçları direnişte
şimdi mevsimler
döndükçe ve yitirdikçe
rüyalarım
var yaz
günlerinde aşıktır herkes, sonsuzluk
istenir ama yok
olacağımızı her fırsatta hatırlatır
evren sonunda bir
yenilgiyiz ne yaparsak yapalım ne var sanki
ölüm olmasaydı
yaşamımızda köşelerinde
oturur bütün gün iç
geçirir
yaşlılar eski zamanlar
biz farkında olmadan değer
kazanır
uçurtmaların
özgürlüğünü düşündünüz mü ara sıra
yaşamı
iyi değerlendirmeliyiz, rüzgâr dinebilir
kendinden
emin olur bir yanardağ tarlalar tutuşunca
modası
geçmiş bir tanrı olarak saygı ister
sonbaharda
güzel şeyler yazmalı kışın yayımlamak için
şairlerin
ceplerinde poker tabancası bir iki şiiri olmalı
öğle tatilinden; döner yemiş ve doymuş memurlar dişlerinin
arasındaki artıkları kısa ıslık
sesleri çıkartarak
temizleyen, bağırarak konuşan,
gülen memurlar, takım
elbiseleri kırışık ceketinin
önü açık, pantolonu göbeğinin
altında memurlar, maaş
alıp borç ödeyen huzurevlerine
telefon edebiliriz rast gele herhangi bir
gün ama ve en yalnız
teyzelere heykel gibi
duruyor bir adam meydanın
ortasında köfte
ekmek yiyor, önemi yok bizim için,
bir biri o asılacakmış
gibi duruyor meydanın
ortasında kurumuş
agaç gövdesinin yanıbaşında hemen saçları
dağınık, ama ekmek arası köfte
yiyor ayran da
içiyor arada bir avurtlarını
şişirerek arkasında banka ne kadar
görkemli adamın gövdesi ve köfte
ekmek yemesi adam
köfte ekmek yiyor siz neden
bilmiyorsunuz meydanın
ortasında,petrograd’da
lenin’in
trenden inişi aklıma geldi de bir
an lenin’lerin
trenden inişi başka ülkelerin
istasyonlarında leninler
inebilir istasyonlarda halk
isterse postmodern şiir rahatça
para kazanabilirsiniz artık yatağımda nasıl
titrerdim aramalarda yasak
kitaplarım vardı henüz okunmamış
çünkü yasadışıdır
umutlarım o günlerden beri ve yasadışıyım
yüreğimde hâlâ.