ana sayfa / editorial / içindekiler / iletişim / arşiv / havuz hakkında

 
Serpiyorsundur Günışığını Saksılara

   

Şimdi günbatımlarında sen
Yağmur yüklü bulutlarla
İmbatlarca esen
İzmir’in batı kapılarından
Kol kol olup yarına
Yürümüşsündür Konak üzerinden.
 
Şimdi orada sen
Küçük bir dağ eteğinden
Agamennon ılıcalarından
Bir sevgi imbatı gibi esen
Limon çiçeği bakışlarını
Bir yağmur sesiyle uzatıp pencerenden
Çağıyorsundur binlerce İyonyalıyı
Yüzlerce yıl öncesinden.
 
Belki küçük bir ormanın kuytusunda
Uyuyorsundur bir “grek” alfabesinde
Seni her şey yapan
Bir milletli efsaneyi
Dinliyorsundur ihtiyar ninenin
Şarkılı sesinden.

 
Belki küçük bir dağ eteğinde
Eros’un akıl almaz okunu
İmbat rüzgarlarının kirişinden
Gerip atıyorsundur yağmur yüklü bulutlara
Sonra avuçlayıp nar çiçeği suları
Serpiyorsundur günışığını
Saksılara.
 
Oysa gündoğusunda
Milyonlarca ışık yılını yaşamış
Yaşlı bir dağın eteğindeki bulut
Bırakamıyor yağmurlarını yarına
Yalnızlık şarkısında gecenin
Eğilip küçük bir su göletinden
Yıldızları alıyor avuçlarına.

 

 

                                                                                                       
   
 

T. Ayhan Çıkın