ana sayfa / editörden / içindekiler / iletişim / arşiv / havuz hakkında

 

Yalnızlık Psikolojisi


                                                                             -Kurt Kapanından Huzur Limanına. . .-
 

"Deha yalnızlığın çocuğudur."
Mehmet Niyazi Gazeteci-Yazar

"Kendini yalnız hissettiğin kadar yalnızsın ve güçlü hissettiğin kadar güçlü…"
Can Yücel Şair-Yazar

"Yalnızlık, hastalıkların üreyebileceği en uygun ortamdır."
Dr. Brauer 'Nietzsche Ağladığında' adlı eserinden
Irvın D. Yalom Psikiyatrist Dr.
 
 

Yalnızlık Psikolojisi
-Kurt Kapanından Huzur Limanına. . .-


Her şey bir ihtiyaçtan doğar. Her yapılan iyi yada kötü bir anlam taşır. Her anlam hayata bakışımızı farklı şekillerde etkiler. Her insan bu sınırsız farklı bakış açılarına göre kısmen hastadır. Bu yüzden iyi yada kötü anlamlar çağrıştıran, kimi zaman ihtiyaç haline gelen yalnızlık duygusuna farklı açılardan bakarak bu duyguyu disipline etme ihtiyacımız olduğuna inandım. Bu duygunun; insanın hastalanmasında, hayata bakışında, algısında meydana getirdiği değişikliklerin ortaya çıkmasını istedim. Kısacası eksikleri, fazlalıklarıyla beraber bu çalışmamla, yalnızlığın olabildiği kadar doğru tanınmasını sağlamaya çalıştım.
Modern dünyada bir salgın hastalık olarak yaşanmakta olan yalnızlık ülkemizde kuşkusuz çok daha hafif ve anlamlı bir şekilde yaşanmaktadır. Bizim millet olarak tarihimizden aldığımız dersler ve inançlarımızdan aldığımız güç, bu duyguya karşı direncimizi arttırmaktadır. Son yıllarda modern dünya ile kurduğumuz kapsamlı diyaloglar, İnternet imkanından yararlanmaya başlamamız, ülkemiz insanının dünyaya açılması, kültüründe yaşadığı farklılaşma, inançlarında hissettiği karmaşa ve daha sayılabilecek bir çok faktör bu duygu tarafından derinden etkilenmesine neden olmaktadır.
Yalnızlık duygusu ile ilgili olarak ülkemizde yayınlanmış bir çok şiir kitabı var. Hikaye ve roman tarzında eserlere de rastlamak mümkün. Fakat bu tarz bir çalışmayla hiç karşılaşmadım. Daha da önemlisi bu duygunun disipline edilmesi ile ilgili bir çalışma bulamadım. Bu durum şu anda elinizdeki bu kitabı yazma cesaretimi arttırdı. Çalışmam kusursuz değildir. Bu duyguya en iyi yorumu, ruha inanan ruh hekimlerinin vereceğine inanıyorum. Çünkü onlar bu duyguyu en iyi analiz edebilecek donanıma sahip olarak yetişiyorlar. Yakın gelecekte ülkemizde bu konu ile ilgili olarak daha kapsamlı çalışmaların yapılması gerektiğine olan inancımı ifade etmek isterim.
Yalnızlık duygusunu sevdim ve duyguya inandım. Zaten inanılarak yapılmayan hiçbir şey başarılı olamaz. Her yapılan işin doğal olması en güzelidir çünkü her yaptığımız iş kendimiz hakkında fikirler verir. Yaşamadığınız bir duygudan bahsetmenizin anlamı yoktur. Diğer insanlar yazdıklarınızdan yada uygulamadığınız davranış modellerinden etkilenmeyeceklerdir. Dil etkilemez. Yazılanlar da etkilemez. Etkileyecek olan doğallık, saflıktır ve yazdıklarınızla sizin özdeşleşmiş olmanızdır. Özdeşleşmeniz yoksa ve bunu gizlemeye çalışıyorsanız tüm gayretleriniz karavana atışı ile sonlanacaktır. İnsanlar aldatılamazlar. Sadece aldatılmaya çalışılırlar. Evrende hiç kimse bir diğerini aldatamaz. Aldanan aldatmaya çalışanın kendisi olur ve duvara tosladığını belki de çok sonraları ancak fark edebilir.

"Mevlana Mesnevisinin başında ayrılığı şöyle anlatıyor: "Allahım, bana ayrılıktan paramparça olmuş bir gönül ver ki, ben ayrılık derdi çekenlerin ıstırabını anlayayım. "Kişi kendi içinde bir şeyler yaşamamışsa, onu kelimelere aktaramıyor. O zaman söz etkili olmuyor. Etkili olduğunu sananlar şov yapıyorlar. Halbuki doğal olmak için ruh taşımak gerekiyor. "*

Özellikle genç yaşlarımda ve hayatımın bazı dönemlerinde bu duygu ile olan yakınlığım olmasaydı böyle bir kitap çalışmasına cüret edemezdim. Buna rağmen asıl olarak böyle bir çalışma yapma kararı vermem yine benim dışımdaki, bana danışan ve karşılaştığım insanların bu duyguyu yoğun olarak yaşadıklarını gözlemlememden sonra olmuştur. Kitabın ilerleyen sayfalarında bu görüşümü daha net olarak bulacaksınız. Bu açıklamalardan sonra okuduğunuz bu kitabımın her ne kadar dua ederek bu duyguyu yaşamak istemiş olmasam da samimi olarak ve yaşayarak yazdığım bir eser olarak kabul görmesini dilerim.

Yalnızlık duygusunu yaşamakta olanlar ciddi olarak acı çekiyorlar. Onları yakından izlediğimde bir zamanlar benim de yaşadığım acılar geldi aklıma. Hayat acılarla iç içedir. Ve tüm acılar bizi geliştirmektedir. Yalnızlarla kendim arasında gerçek anlamda bir bağ oluşturdum. Bu duyguyu yaşayan insanları samimi olarak sevdim. Onlarda sanırım beni sevdiler yada sevecekler…Sevdiğinizde sevilirsiniz. Aynı duyguları yaşayanlar duygusal eştirler. Tıpkı ruh eşleri gibi…Eşlerin kalplerinde bir birlerine karşı Yaratıcının verdiği bir muhabbet vardır.
Yalnızlık duygusu hakkında o kadar çok yazılacak şey var ki…. Kuşkusuz bunların hepsini bu çalışmamda yazamayacağım. Fakat farklı değerlendirmeler yaparak daha iyi öğrenmeniz ve yaşamanız adına bu duyguyu iyi ve kötü yönleri ile sizlere tanıtmaya çalışacağım.

* Mehmet Ali Bulut Kişisel Gelişim Dergisi Sayı 29 Haziran 2005 Sayfa 24

"Yaklaşık bir yıldır Valilik Halk Günü toplantılarına katılıyorum. İstanbul’un değişik semtlerinden gelen insanlar burada sorunlarına çare ararlar. Vali yardımcısının başkanlığında, üst düzey bürokratların da katıldığı bu toplantılarda çok değişik hikayelerle karşılaştım.
Buraya gelen insanlardaki değişik ruh durumlarını gözlemleyerek onları değerlendirmek, sorunlarına eğilmek ve çözüm yolları bulmak için gösterdiğim çabaların beni güçlendirdiğini hissettim. Bu kitap böylelikle ortaya çıktı.”

Dr. Recai Yahyaoğlu
 

Bu kitap çalışmasında yalnızlık duygusu hakkında çok hoş ve orijinal fikirler bulacaksınız. Yalnızlık duygusunun kimler tarafından nasıl ve ne şekilde yaşandığını öğreneceksiniz.Bu duygunun insana kazandırdıklarını ve kaybettirdiklerini fark edeceksiniz.Yalnızlık duygusu kurt kapanı olmasından huzur limanına dönüşümüne kadar, duygu dünyamıza kattığı zenginlikler ve huzursuzluklarla birlikte daha önce hiç yapılmamış bir derinlikle incelenip medya ve İnternet ortamındaki yansımalarıyla farklı açılardan değerlendirilmek-tedir. Kitapta ilk kez okuyacağınız ve ilginizi çekecek bir çok farklı yalnızlık şekillerinden bahsedilmektedir.

Kitaptan bazı başlıklar:

Yalnızlık nedir? / Dünyada yalnızlık/ Ülkemizde yalnızlık/ Yalnızlığın çeşitleri nelerdir? / Kadınların yalnızlığı/ Yaşlıların yalnızlığı/ Fakirlerin yalnızlığı/ Alkol kullananların yalnızlığı/ Bazı milletlerin yalnızlığı/ Yalnızlığı paylaşmak/ Yalnızlıktan hoşlanmak/ Yalnızlıktan utanmak/ Yalnızken mi yoksa kalabalıkta mı güvendeyiz/ Yalnızlığın ifade edilişi/ Kavgalarımız yalnızlığımızı bastırmak içindir/ En gizli korkumuz yalnız kalma korkusudur/ Mutluluğumuz yalnızlıktan anladığımız kadardır/ Acıların büyüttüğü yalnızlık/ Genç kızların yalnızlığı/ Yalnızlık duygusu ile her insanın bağı var/ Yalnızlığımız kaderimizi biçimlendirir/ Kralların, padişahların, yöneticilerin ve liderlerin yalnızlığı/ Manevi önderlerin yalnızlığı/ Evet aşk kısmen saçmalık ve sonu yalnızlıktır/ Mütevazılığa bağlı yalnızlık/ Burçlara göre yalnızlık/ Yalnızlık bulaşıcı bir duygudur/ İyiler hep acı çeker/ Şüphe eken hasat zamanı yalnızlığını biçer/ Huzur limanı yalnızlık,

Bu eser hayata, kendinize, diğer insanlara, anlamın bütünlüğüne bakış açınızı değiştirecek. Yalnızlık duygusunu kontrol etmenizi sağlayacak ve ondan fayda-lanmanıza destek olacak.

Özellikleri: ISBN: 975-269-122-6 - Boyutları:13,5 x 19,5 cm. - Sayfa sayısı: 223 - Kağıt: Book Paper, Karton kapak – Kasım, 2005 - Fiyatı: 7.50 YTL.

   
 

Dr. Recai Yahyaoğlu


2001 H@vuz Bilgi Bankası - 2005 Havuz Dergisi

design by tema-solutions