akşamdan kalma bir
kent
cadde boylarında
mal beyanında bulunur
kadınlar
dönme-lerin
sakalları çıkar
sabah namazı na muteakıp
dönme-ler sanık
görenler ise
tanık kalır
ustura satılır kara-kollar da
ağırlaşan sabaha
aynada
saydam gülüşleri
kalır
en matem yerinden kırılır
kadeh.
bir
bardak zemzemle
yıkanır bu kent
mazgallarda boğulur
günahlar
haramilerin saltanatı
yıkılır bir kadehle
çiçek
pasajında
uğrunda nelerden vazgeçilir bilinmez
tramvay lar gecer
içinden
beyoğlundan istiklale doğru uzanır
çocukluğum asılır yapayalnız
sarkarım kenarından hayata
kuşatılır mı bir daha bilmem
bu
kent
kuş-atılır anason kokulu
gökyüzüne
anadoludan her sabah
yeni
bir kent kalkar
akşamdan kalma istanbula doğru
Gazoz
çalkalanmayı bekleyen
çocuklugumun
patlamayı bekleyen
balonları.
açarken büyüdükce kapakları
arkamdan birer birer üstüme
kapatılan kapılar.
kaçmasıın gazı diye hayatın
sıkıca tembihlenmiş yalanlar.